Üremek için gölü besleyen akarsulara göç eden inci kefali, akıntıya karşı verdiği mücadeleyle adeta izleyenleri büyülüyor. Bu süreçte Van Valiliği koordinesinde jandarma, emniyet ve belediye ekipleri, kaçak avcılığı önlemek için sahada sıkı denetim yapıyor. Av yasağı süresince doğanın dengesini bozmamak için yoğun önlemler alınıyor.

Ancak bu göçün en dikkat çeken misafirleri martılar! Van Gölü çevresinde yaşayan binlerce martı, üç ay süren bu göç boyunca adeta balıkla bayram ediyor. Balıkları havada kapmak için kıyasıya mücadele eden martıların görsel şöleni ise hem doğa fotoğrafçılarını hem de bölgeye gelen ziyaretçileri büyülüyor.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, bu sürecin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda ekolojik bir değeri olduğunu vurguluyor:

 “İnci kefali yalnızca Van Gölü'nde yaşayan endemik bir tür. Ülkemizdeki iç sularda avlanan toplam balık miktarının üçte birini karşılıyor. Ancak bu balık sadece insanlar için değil, bölgedeki diğer canlılar için de yaşamsal bir kaynak. Özellikle martılar, bu dönemde adeta ziyafet çekiyor. Bu da bize şunu gösteriyor: Eğer balık varsa, doğada hayat var. Yoksa sessizlik kaçınılmaz.”

Bu eşsiz göç, doğa ile yaşam arasındaki hassas dengenin somut bir göstergesi. Binlerce balığın suyun tersine yüzerek verdiği yaşam mücadelesi, gökyüzünde süzülen martıların gölgeleriyle birleşince, Van Gölü kıyılarında adeta bir doğa senfonisi başlıyor.