Şehirden sadece 15 dakika uzaklıkta, ama bir ömür boyu hatırlanacak bir deneyim…
İzmir’de yaşayanların bile pek çoğunun adını duymadığı Balçova Terapi Ormanı, beton yığınları arasında sıkışmış ruhlara adeta nefes aldırıyor.
Üstelik ulaşmak son derece kolay: F.Altay’dan bir otobüs ya da minibüs yeterli. Sonrası sadece birkaç dakikalık bir yürüyüş… Ve ardından sizi başka bir evren karşılıyor.
Bu ormanda egzoz dumanı yok. Ama kız böcekleri, su yengeçleri, şelaleler ve dev ağaçlar var. Telefonunuzu cebinize atmayı tercih ediyorsunuz çünkü hiçbir ekran, gözünüzün gördüğü bu mucizeleri tam olarak yansıtamıyor.
Balçova Termal Otel'in arkasından başlayan yürüyüş yolu iki farklı sürprizle sizi karşılıyor: Biri gizli bir manastır kalıntısı, diğeri ise tam anlamıyla “doğanın hediyesi” olan bir şelale. Şelale yolunu tercih edenler, 4.5 kilometrelik bir yürüyüş sonunda su sesleriyle karşılanıyor. Patika sonunda karşılaştığınız manzara ise tek kelimeyle büyüleyici.
Şelalenin biraz ilerisinde, yeryüzünde değilmişsiniz gibi hissettiren bir bölge var.
Suyun hemen yanında, doğanın adeta bir heykeltıraş gibi şekillendirdiği bir ağaç...
Burası sadece bir yürüyüş rotası değil; hayatın yavaşladığı, gerçekliğin silindiği bir geçit.
Buraya geldiğinizde anlayacaksınız ki; terapi bazen bir koltukta oturup konuşmak değil, ayakkabılarınızı çıkarıp buz gibi derenin içine oturmak, ağaçlara yaslanmak, kendi doğanızı yeniden hatırlamaktır.
Not: Bu rotaya çıkan herkesin ortak bir pişmanlığı var: Daha önce neden gelmedik?
Gövdesi mantarlarla kaplı, dallarıysa çürüyerek bir yatağa dönüşmüş. Üzerinde onlarca farklı bitki büyümüş.
