Ekopazar üreticilerinden Ahmet Andaç ise bu işe sağlıklı beslenmek için başladığını anlattı:
“Bu işe başlamamın sebebi temiz yiyecek tüketmek. Kimyasallar çok tehlikeli.”
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin desteğini vurgulayan Andaç, “Kompost makinesi getirdi, kasa getirdi. Personelini gönderdi. Ne zaman ekim, ne zaman söküm yapmamız gerektiğini gösterdi. Daha tertipli düzenli bu işi yapmaya başladık. Organik demekle organik olmuyor. Organik olabilmesi için sertifikasının olması gerekiyor. Denetimli yerlerde satışının olması gerekiyor. Bizde tarladan numune alınıyor, fideden numune alınıyor. Gelip fidelerimize bakıyorlar. Kaç kilo ürettiğimize bakıyorlar.” diye konuştu.
 

 

İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Bülent Üngür, projenin sadece bir satış alanı olmadığını vurgulayarak, “Ekopazar İzmir sadece bir pazar yeri, satış yeri değil. Ekopazar İzmir, kimyasaldan uzak duran, sağlıklı üretim yapan, doğru üretim yapan çiftçilerimizin emeğine bir saygı duruşudur. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak amacımız çok net. Başkanımız Dr. Cemil Tugay önderliğinde halkımızı sağlıklı gıdaya ulaştırmak, üreticiden tüketiciye doğrudan bir ulaşım sağlamak ve tarımda sürdürülebilirliği sağlamak” ifadelerini kullandı.
Ekopazar İzmir’de satılan tüm ürünler, belediye ile birlikte Tarım ve Orman Bakanlığı il ve ilçe müdürlükleri ve ETO tarafından denetleniyor. Pestisit analizleri düzenli olarak yapılıyor, ürünler sadece bez ya da kâğıt ambalajlarla tüketiciye sunuluyor. Tüketici ilgisinin yoğun olduğu pazarda ürünler sabah saatlerinde tükenmeye başlıyor.
 

Organik üretimi bir yaşam biçimine dönüştüren Aysun Akçil ise geçirdiği sağlık problemlerinin ardından bu yola yöneldiğini anlattı:
“Projeye ilk başlayanlardan biriyiz. O zamandan beri devam ediyoruz. Benim sağlık sorunlarım vardı. Onun üzerine başladık. Sağlığımdan da memnunum şu an. Devam ediyoruz. Kızlarımızı da teşvik ettik buna. Kendim de organik besleniyorum. Dışarıdan bir şey almıyoruz. Bende tümör vardı. Organik üretime başlayıncaya kadar üç sefer ameliyat oldum. Hasta olduğum zaman 6 ayda bir kontrole gidiyordum. Sonra senede bir gel dediler. Sonra 3 senede bir gel dediler. Demek ki bir şeyler değişti.”

 

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin organik tarımda örnek projesi olan Ekopazar İzmir, 15 yıldır üreticiyi destekliyor, kentliye ise sağlıklı gıdayı ulaştırıyor. Sadece organik sertifikalı ürünlerin yer aldığı pazarda, üreticiyle tüketici doğrudan buluşuyor. Yarımada'da başlayan dönüşüm, bugün İzmir’in iki önemli noktasında kurulan pazarlarda yaşam buluyor.

Organik üretim yapan çiftçilerin hem gelir elde ettiği hem de genç kuşaklara tarımı öğrettiği Ekopazar, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği iş birliğiyle hayata geçirildi. Proje, 2010 yılında başlatılan “Yarımada’da Organik Tarım Projesi”yle birlikte ivme kazandı.

Her salı Balçova’da, her cuma Bostanlı’da kurulan Ekopazar, İzmir’de organik üretimin simgesi haline geldi. Kimyasal tarım ürünlerinden uzak durularak yetiştirilen sebze ve meyveler, atalık tohumlarla, geleneksel yöntemlerle üretiliyor ve doğrudan tüketiciye ulaştırılıyor.

Projeye ilk günden katılan üreticilerden Olcay Buyruk, organik tarıma sağlık nedenleriyle yöneldiğini anlattı:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi, Yarımada’da Organik Tarım Projesi ile bizim köye geldi. Böyle bir uygulamamız var, katılır mısınız dediler. Daha önce de ailemde hem ablam, hem babam hastalık geçirmişti. Organik tarıma bundan dolayı ilgi duyuyordum. Bu iş gönül işi; gönülden yapacaksınız, severek yapacaksınız.”
Buyruk, üreticiyle tüketici arasında samimi bağlar kurulduğunu ifade etti:
“Müşterilerimizle aile gibi olduk. İzmir’de de İstanbul’da da müşterilerimiz var. Son zamanlarda yurt dışına giden ürünlerde pestisit çıkmasıyla beraber ilgi daha da arttı. Bizim ürünlerimiz sertifikalandırılıyor. Numuneler alınarak laboratuvarlarda inceleniyor.”
 

Çalışmaktan hiç yorulmadığını belirten Akçil, şunları söyledi:
“Severek yapıyorum. Severek yaptığım için de hiçbir şey zor gelmiyor. En güzel şey ürünün zehirsiz olması. Gönlün rahat her şeyi yiyebiliyorsun. Elini uzatıp, koparıp anında yiyebiliyorsun. İzmir Büyükşehir Belediyesi bize ön ayak oldu. İzmirli daha çok talep etsin, biz üretiriz. Yeter ki bize pazar olsun.”

Andaç, İzmirli tüketicilerin yoğun ilgisinden memnun olduğunu belirterek, “Telefon ederler, bana enginar, çilek ayır, ıspanak ayır diye. Telefonumuz hiç susmaz. Sabah erkenden ürünlerimiz azalmaya başlar. Cemil başkanımız yeni başkan oldu. O da ilgileniyor. Ekiplerini gönderiyor. Bu bir hizmet. Hepsinden Allah razı olsun. Elimizden tutmaları bize yeter.” dedi.