İZSU Genel Müdürlüğü Körfez Ekoloji Danışma Kurulu Üyesi Dr. Işıkhan Güler, açılışı yaklaşan yeni fazın tesisin verimliliğini ve kapasitesini artıracağını vurgulayarak, “Tesise gelen evsel atık su arıtılarak, daha temiz şekilde alıcı ortama veriliyor. Arıtma kapasitesi günlük 605 bin metreküpten, 820 bin metreküpe çıkaracak tesis sayesinde İzmir Körfezi daha canlı olacak” dedi.
Tesisin 2000'li yılların başında Büyük Kanal Projesi kapsamında inşa edildiğini anımsatan Güler, İzmir’in o dönem yaklaşık 3 milyon olan nüfusunun günümüzde 5 milyona yaklaştığını belirtti. Bu büyümenin arıtma kapasitesinde artış ihtiyacını doğurduğunu ifade etti.
İleri biyolojik sistemle çalışan tesis, atık sudaki fosfor, azot ve karbonu temizleyerek Körfez'e daha sağlıklı bir su akışı sağlıyor. Güler, arıtmanın önemine değinerek, “Atık su arıtılmadığı takdirde Körfez’in içerisinde kirlilik oluşur. Bu kirlilik yükü arttığı zaman deniz ormanındaki organizmalar farklı şekillerde davranıyor. Daha kötü organizmalar ortaya çıkıyor ve deniz yaşamını olumsuz etkiliyor. Çiğli Artıma Tesisi'nden çıkan suların ileri biyolojik şekilde arıtılması, deniz ortamının da daha canlı hale gelmesini sağlıyor. Ayrıca kirletici organizmaların daha da azalmasını sağlıyor” diye konuştu.
Körfez'deki kirliliğin yalnızca şehir içi faktörlerden kaynaklanmadığına dikkat çeken Güler, Gediz Havzası’ndan gelen kirliliğin etkisine de vurgu yaptı: “Karasal alandan gelen başka kirlilikler var. Körfez’in çevresi ve havzası çok önemli. Gediz Havzası ile ilgili ciddi kirlilikler var. Bunun Körfez üzerindeki baskısı oldukça fazla. Körfez’in herkesin daha güzel yaşayacağı bir ortam haline gelmesi için bu unsurların bir bütün olarak değerlendirilmesi lazım.”
İZSU'nun Körfez'in temizliği için çalışmalarına devam ettiğini belirten Güler, tesisin 4. fazının yanı sıra uzun vadede hayata geçirilecek bir sirkülasyon kanalı projesine de değindi. Projenin amacının Körfez'e giren deniz suyunun daha hızlı şekilde sirkülasyonunu sağlamak olduğunu söyleyen Güler, “Bu sirkülasyon kanalı aslında derinleştirme projesi. Körfez’e giren deniz suyunun, Körfez'de daha fazla beklemeden, niteliğini yitirmeden hemen kuzeyden çıkması gerekiyor. Bununla ilgili İzmir Büyükşehir Belediyesi projelerini tamamladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan ÇED onayı bekliyor. İmar izni de bakanlıktan bekleniyor ama bakanlık henüz bunu imzalamadı” ifadelerini kullandı.
Körfez’in temizlenmesi için merkezi hükümet ve yerel yönetimlerin birlikte hareket etmesi gerektiğinin altını çizen Güler, “Körfez konusu bütünsel bir konu. Merkezi hükümet ile yerel yönetimlerin birlikte çalışması gerekiyor ama yasalarla görev dağılımı belirlendiği halde uzak duruyorlar. Bakanlığın Gediz üzerindeki kirleticilere yönelik denetimlerini çok hızlı şekilde yaparak, önlem alması gerekiyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi üzerine düşeni yapıyor ama bakanlık bekliyor” şeklinde konuştu.
Dr. Işıkhan Güler, Çiğli İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi'nin olumlu etkilerinin zamanla daha net bir şekilde gözlemleneceğini de sözlerine ekledi.