Derin denizlerin karanlık ve soğuk sularında, doğanın en sıra dışı yaratıklarından biri yaşamını sürdürüyor: Barel gözlü balık. Şeffaf baş yapısı ve devasa gözleriyle dikkat çeken bu tuhaf deniz canlısı, bilim insanlarının ilgisini uzun süredir üzerine çekiyor.
Barel gözlü balığın en dikkat çekici özelliği, neredeyse tamamen şeffaf olan kafası. Bu yapı, balığın avını tespit etmesini kolaylaştırırken, aynı zamanda predatörlerden gizlenmesine de yardımcı oluyor. Derin denizlerde ışığın çok az olduğu bölgelerde yaşayan bu balık, gözlerinin büyüklüğü sayesinde karanlıkta bile mükemmel bir görüş sağlıyor.
Bilim insanları, bu balığın görüntüsünün adeta bir bilim kurgu filminden fırlamış gibi olduğunu belirtiyor. Araştırmalar, Barel gözlü balığın yalnızca nadiren yüzeye yakın sulara çıktığını ve çoğunlukla 1000 metreye kadar inen derin sularda yaşamını sürdürdüğünü ortaya koyuyor.
Deniz biyologları, bu türün incelenmesinin hem ekosistemlerin anlaşılmasına hem de biyomimetik teknolojilerde ilham kaynağı olabileceğine dikkat çekiyor. Şeffaf baş ve büyük gözler, gelecekte geliştirilmesi planlanan su altı kameraları ve optik sistemler için önemli ipuçları sunuyor.
Okyanusun derinliklerinde saklanan bu gizemli balık, insanlara doğanın hâlâ keşfedilmeyi bekleyen sırlarını hatırlatıyor. Barel gözlü balık, sıradışı görünümüyle hem bilim dünyasının hem de deniz meraklılarının ilgisini çekmeye devam ediyor.
Derin denizlerin karanlık ve soğuk ortamında yaşayan Macropinna microstoma, yani halk arasında “barel gözlü balık” olarak bilinen bu nadir tür, bilim insanlarını uzun yıllardır büyülüyor.
Başındaki tamamen şeffaf yapıyla, gözlerini korurken yukarı doğru bakabilmesi avını daha kolay görmesini sağlıyor.
600-800 metre arasında, ışığın neredeyse hiç ulaşmadığı bu derin sularda hayatta kalıyor.
İlk kez 1939 yılında keşfedilen tür, ancak 2009’da gelişmiş teknoloji sayesinde detaylı görüntüleri elde edildi.