Op. Dr. Işıklar, yapılan çalışmaların gösterdiği üzere, bu ailelerin yaklaşık yüzde 65’inin ilerleyen süreçte sağlıklı bir bebek sahibi olabildiğini belirtti.
Gebelik kayıplarının sebepleri ve önlemler
Op. Dr. Işıklar, gebelik kayıplarının kadınlar ve aileler için ciddi bir endişe kaynağı olduğunu ifade ederek, “Tüm gebeliklerin yaklaşık yüzde 15'i kayıpla sonuçlanıyor. Bu kayıpların sebeplerini her zaman tespit edemiyoruz. Ancak bildiklerimizin yarısından fazlası bebekle ilgili genetik sorunlardan kaynaklanıyor” dedi.

Üç veya daha fazla gebelik kaybının “tekrarlayan gebelik kaybı” olarak adlandırıldığını söyleyen Op. Dr. Işıklar, şöyle devam etti: “Tek bir kayıp yaşandıysa 2'nci gebelik için fazla endişelenmeye gerek yok. Ancak 2'nci kayıp da varsa, detaylı tetkikler yapıyoruz ve bir sonraki gebelik öncesi incelemeler planlıyoruz.”
Genetik ve rahim kaynaklı nedenler
Erken dönemde yaşanan kayıpların büyük çoğunluğunun genetik nedenlerden kaynaklandığını aktaran Op. Dr. Işıklar, rahimle ilgili sorunların da önemli bir etken olduğunu vurguladı: “Doğuştan gelen çift rahim, rahim içinde perde veya rahimin küçük olması, rahim ağzı yetersizliği, miyom ve polipler gibi yapılar gebeliği sürdürememeye sebep olabiliyor.”
Enfeksiyonlar ve diğer riskler
Mikrobik enfeksiyonlar ve bazı hastalıkların da gebelik kayıplarına yol açabileceğini belirten Op. Dr. Işıklar, 20 haftadan önceki tüm kayıpları düşük olarak değerlendirdiklerini ve özellikle ilk üç ay içindeki kayıplara dikkat ettiklerini söyledi.
Tedavi ve çözüm yolları
Gebelik kaybına yol açan sorunlara yönelik tedavi yöntemlerini açıklayan Op. Dr. Işıklar, şöyle konuştu:
Genetik sorunlar: “Çoğu tesadüfi oluşur, nadiren tekrar ederse tüp bebek yöntemi önerilebilir.”
Rahim kaynaklı sorunlar: “Perde veya çift rahim gibi durumlar cerrahi yöntemlerle düzeltilebilir.”
Enfeksiyonlar: “Medikal tedavi ile çoğu zaman çözülebilir.”
İmmünolojik ve pıhtılaşma bozuklukları: “Kan testleriyle tespit edilip uygun şekilde tedavi uygulanır.”
Op. Dr. Işıklar’ın açıklamaları, gebelik kaybı yaşayan çiftler için hem bilimsel hem de moral açısından önemli bir rehber niteliğinde.





