Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir, 2025 yılını tarım açısından “felaket yılı” olarak değerlendirdi. Kuraklık, zirai don, dolu ve fırtına gibi ekstrem hava olaylarının Türkiye’de tarımsal üretimi büyük ölçüde etkilediğini vurgulayan Demir, ürün miktarı ve kalitesinde ciddi düşüşler yaşandığını söyledi.
65 İL'İ SARAN DON, BÜYÜK ZARARA UĞRATTI
Yılın ilk yarısında zirai don üç kez etkili oldu. 65 ili saran nisan ayındaki don, başta meyveler olmak üzere ekili alanlarda büyük zarara yol açtı. Malatya’da kayısıda yüzde 90’ın üzerinde zarar oluştu. Üzüm, elma, fındık, ceviz, kiraz gibi birçok üründe kayıplar yüzde 50’yi aştı.
Kurak geçen kış ve yetersiz ilkbahar yağışlarıyla birlikte tahıllarda da ciddi verim kayıpları meydana geldi. Güneydoğu Anadolu’da buğday ve mercimekte zarar yüzde 80'e yaklaştı. Konya’da arpa verimi beklenenin dörtte birine düştü.
Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, 2025’te tarla ürünlerinde yüzde 5,3, sebzede yüzde 1,7, meyve ve baharat bitkilerinde ise yüzde 24,4 üretim düşüşü bekleniyor. Elma, şeftali, kiraz ve üzüm gibi meyvelerde ciddi azalmalar öngörülürken; domates, biber, fasulye gibi ürünlerde de düşüş dikkat çekiyor. Bu da gıda krizinin dibimizde olduğunu gösterir. Yapılan açıklamalar da kayda geçen bilgiler su tüketimine de vurgu yapıyor.
SU KAYNAKLARIN DA KRİTİK DARALMA
Su kaynaklarında da kritik bir daralma yaşandığını aktaran Prof. Dr. Demir, büyük şehirlerde kişi başına su tüketiminin Türkiye ortalamasının çok üzerinde olduğunu belirtti. İsrafın boyutuna dikkat çeken Demir, su tasarrufu ve sürdürülebilir tarım uygulamalarının acilen yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladı.
“Torunlarıma yaşanabilir bir gelecek bırakmak istiyorum” diyen Prof. Dr. Demir, herkesin bu sürece katkı vermesi gerektiğini belirterek, doğal kaynakların korunması ve gıda israfının önlenmesi çağrısında bulundu.
