Ege’nin gizli kalmış cennetlerinden biri, hem doğanın sadeliğiyle hem de sanatın izleriyle büyüleyen bir koy… Muğla’nın Dalaman ilçesine bağlı olan ve gerçek adı Taşyaka Koyu olan Bedri Rahmi Koyu, sadece denize girmek için değil, ruha dokunan bir deneyim için de ideal bir rota. Ünlü sanatçı Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun 1970’li yıllarda bıraktığı bir iz, bu koyu bugün bir efsaneye dönüştürdü. Peki, onu bu kadar özel kılan ne? Gelin, hem hikâyesine hem de huzur dolu atmosferine yakından bakalım.
SANATLA ANILAN KOY
1974 yazında, mavi yolculuğuna çıkan Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun yolu bu koya düşer. Koyun kuzey yamacındaki devasa bir kayanın üstüne, kendine has çizgileriyle bir balık figürü çizer. Bu balık, yalnızca bir resim değildir; doğaya duyulan hayranlığın bir nişanesi, sanatı doğayla bütünleştiren bir manifestodur. Aradan geçen yarım yüzyıla rağmen o figür hâlâ orada, gelen ziyaretçileri selamlıyor. İşte bu yüzden, yerel halk ve ziyaretçiler burayı artık "Bedri Rahmi Koyu" olarak anıyor.
SESSİZLİĞİN VE SAKİNLİĞİN ADRESİ
Koyun içine adım attığınızda sizi ilk karşılayan şey kuş sesleri ve çam kokusu oluyor. Zeytin ağaçları, sırtını dayadığı yamaçlarda dans ederken, denizin masmavi tonları huzurun tanımını adeta yeniden yapıyor. Büyük işletmelerden uzak, küçük ama doğaya saygılı restoranlar ve bir iskele dışında hiçbir şey doğallığı bozmuyor.
Yaz aylarında Fethiye ve Göcek’ten kalkan günübirlik tekne turlarının gözdesi olan Bedri Rahmi Koyu, hem kısa bir mola hem de tüm günü geçirmek için ideal. Denizi hem sığ hem de tertemiz, bu da çocuklu ailelerden yüzme tutkunlarına kadar geniş bir ziyaretçi profiline hitap etmesini sağlıyor.
MANZARAYLA BÜTÜNLEŞEN YOLCULUK
Koya ulaşmak için iki seçeneğiniz var: Toplu taşımayla Dalaman merkezden kalkan dolmuşları kullanabilir ya da özel aracınızla doğa manzaralı keyifli bir yolculuk yapabilirsiniz. Yol boyunca yemyeşil ormanlar, zaman zaman beliren deniz manzaraları ve Ege’nin tipik taş evleri eşlik ediyor size. Koya vardığınızda ise, o tablo gibi manzara tüm yorgunluğunuzu unutturuyor.
Bedri Rahmi Koyu, yalnızca fiziksel bir güzellik değil; geçmişle, sanatla ve doğayla kurulan bir bağ. Bir kaya üzerindeki balığın size anlatacağı hikâye, her bakışta farklı duygular uyandırıyor. Kimi için yalnızlık, kimi için huzur, kimi içinse sonsuzluk hissi.
GİDERKEN BUNLARA DİKKAT
Sabah saatlerinde giderseniz kalabalıktan uzak, sessiz bir deneyim yaşarsınız.
Mutlaka yüzme malzemelerinizi ve deniz gözlüğünüzü yanınıza alın; deniz altı oldukça canlı.
Koya özel araçla gelecekseniz park yerlerinin kısıtlı olduğunu unutmayın.
Balık figürünün bulunduğu kayaya kısa bir yürüyüşle çıkılabiliyor; rahat ayakkabılar tercih edin.
Bölgede telefon çekmeyen noktalar olabilir; hazırlıklı olun.
DALAMAN'IN SANATLA BÜTÜNLEŞEN CENNETİ
Bir koy düşünün… Sessiz, sakin, tertemiz… Üstelik bir sanatçının ölümsüzleşen imzasını taşıyor. Dalaman’da bir tatil planlıyorsanız, Bedri Rahmi Koyu’nu rotanıza mutlaka ekleyin. Bu koyda sadece denize girmeyecek, aynı zamanda doğayla ve sanatla iç içe unutulmaz bir yolculuğa çıkacaksınız.
Bedri Rahmi’nin izini sürmek isteyenler için çevredeki diğer mavi yolculuk durakları arasında Göbün Koyu, Sarsala Koyu ve Kleopatra Hamamı da keşfedilmeye değer!
NASIL GİDİLİR?
Muğla’nın Dalaman ilçesinde yer alan ve yalnızca deniz yoluyla ulaşılan Bedri Rahmi Koyu, sanatla iç içe huzurlu bir tatil arayanların uğrak noktası haline geldi. İzmir’den bu eşsiz koya ulaşmak isteyenler için birkaç alternatif rota bulunuyor.
Özel aracıyla yola çıkanlar, yaklaşık 5 saatlik bir seyahatle Göcek'e ulaşabiliyor. Göcek Limanı'ndan kalkan günübirlik tekne turları ise ziyaretçileri koyun büyüleyici atmosferiyle buluşturuyor.
Toplu taşıma kullanmak isteyenler içinse İzmir Otogarı’ndan Fethiye ya da Dalaman yönüne otobüs seferleri mevcut. Dalaman’dan Göcek’e kısa bir minibüs yolculuğuyla ulaştıktan sonra yine deniz yoluyla koya geçiş sağlanıyor.
En hızlı seçenek ise hava yolu. İzmir Adnan Menderes Havalimanı’ndan Dalaman’a düzenlenen yaklaşık 1 saatlik uçuşların ardından kara yoluyla Göcek’e geçilerek Bedri Rahmi Koyu’na ulaşmak mümkün.
Sanatın doğayla buluştuğu bu benzersiz koyu keşfetmek isteyen İzmirliler için yol zahmete değiyor.
