İncecik, neredeyse un kıvamındaki altın renkli kumlar… Üzerine serilen havlunun altında en ufak bir taş parçasına rastlanmadan uzanmak mümkün. Deniz tabanı, çocukların bile güvenle yüzebileceği kadar sığ ve pürüzsüz. Ege’ye özgü serinlikteki su, ilk temas anında titretse de birkaç kulaç sonra yorgun bedenleri serinleten huzurlu bir serinliğe dönüşüyor.
Yazın kavurucu sıcağında Altınkum'un ferahlatan suyu ve dalgasız deniz yapısı, burayı sadece yerli halkın değil, huzur arayan tatilcilerin de uğrak noktası haline getiriyor. Kıyı boyunca yaklaşık 500 metre uzunluğa sahip bu saklı köşe, genişliğiyle de kalabalıktan uzak, sakin bir gün için ideal.
Ücretsiz tatil keyfi doğayla baş başa
Burada tatil yapmanın en cazip yanlarından biri, doğayla iç içe ücretsiz bir deneyim sunması. Kendi şemsiyeni ve sandalyeni getirerek gölgelik bir alan kurabilir, gün boyu masmavi denizin tadını çıkarabilirsin. Çevrede bulunan küçük işletmelerden uygun fiyatlarla şezlong ve şemsiye kiralama imkânı da mevcut.
Duş, tuvalet ve soyunma kabinleri gibi temel ihtiyaçlar düşünülmüş. Ancak ücretsiz kısımlarda bazı hizmetler sınırlı olabilir. Bu yüzden çevredeki işletmelerden destek almak veya plaja gelmeden önce ihtiyaçları karşılamak oldukça pratik bir çözüm.
Sadece serinlemek değil, lezzetle de buluşmak isteyenlere
Kahvaltıdan akşam yemeğine kadar günün her saatine hitap eden seçenekler de mevcut. Sahil boyunca uzanan mekânlarda taze deniz ürünlerinden soğuk içeceklere kadar her şey elinin altında. Daha sakin ve özel bir ortam arayanlar için ise bölgedeki beach clublar farklı bir atmosfer sunuyor. Giriş ücretli olsa da konfor, müzik ve servisin tadını çıkarmak isteyenler için değerlendirmeye değer bir alternatif.
Kolay ulaşım ve doğal güzelliğin birleşimi
İzmir merkezden yaklaşık bir saatlik bir yolculukla ulaşılabilen bu saklı güzellik, özel araçla gelenler için asfalt ve kısa bir stabilize yol ile tamamlanıyor. Toplu taşıma tercih edenler içinse Çeşme otogarından Altınkum'a düzenli dolmuş seferleri mevcut. Bu yönüyle günübirlik ziyaretler için de oldukça uygun.
Araçla gelenler için yolun son kısmında alçak arabalar biraz zorlanabilir; ancak halk plajı yakınlarında ücretsiz park alanları bulunuyor. Bu sayede küçük bir yürüyüşle doğayla iç içe bir gün seni bekliyor.
Sessiz, sade, serin: Yazın bunaltıcılığını unutturacak bir durak
Şehir hayatının temposundan ve popüler tatil noktalarının kalabalığından uzakta, ipek gibi kumlarda çıplak ayak yürümek, güneşin altında tuzlu denizde serinlemek ve doğanın sesini dinlemek isteyen herkes için burası gerçek bir kaçış noktası. Soğuk ama berrak suyu, sakin atmosferi ve ücretsiz seçenekleriyle, yazın en ferahlatıcı keşiflerinden biri olmaya aday.
Bu küçük cennette zaman yavaş akıyor. Yanına sadece güneş kremi, havlu ve iyi bir kitap al; geri kalanı doğa zaten sana sunuyor.