İzmir’e yalnızca iki saatlik mesafede, Karaburun yarımadasının batı kıyısında doğayla iç içe, gözlerden uzak bir koy bulunuyor. Bu gizli kalmış plaj, berrak denizi ve sessiz atmosferiyle özellikle doğaseverlerin ve kamp tutkunlarının yeni gözdesi haline geldi.
Yolculuk biraz zahmetli; son birkaç kilometresi virajlı ve zaman zaman bozuk asfaltla çevrili. Ancak ulaşınca karşılaşacağınız manzara, tüm bu çabayı unutturuyor. Zeytinliklerle kaplı tepeler arasında uzanan sahil, hem görsel hem de ruhsal bir huzur vadediyor.
Turkuaz Deniz, Doğal Sahil
Yaklaşık 500 metrelik sahil şeridi kum ve çakıl karışımı yapısıyla dikkat çekiyor. Denizi ilk adımda sığ, ilerledikçe derinleşiyor. Bu da çocuklu aileler ve yüzme bilmeyenler için güvenli bir başlangıç alanı sunarken, iyi yüzücüler için keyifli bir derinlik sağlıyor.
Koyun kayalıklarla çevrili yapısı dalgayı kesiyor, bu da suyu neredeyse bir gölet gibi sakinleştiriyor. Bu doğal durgunluk sayesinde, su altı zenginliğini şnorkelle keşfetmek isteyenler için adeta bir açık hava akvaryumu sunuyor.
Tesis Yok, Doğa Var
Bu plajın en önemli özelliklerinden biri altyapıdan uzak oluşu. Sahil boyunca herhangi bir işletme, şezlong, duş ya da kafe bulunmuyor. Ancak bu, doğayla baş başa kalmak isteyenlerin özellikle tercih ettiği bir durum.
Gölgelik arayanlar için zeytin ve çam ağaçları doğal serinlik alanları oluşturuyor. Kampçılar içinse bu ağaç altları hem manzara hem de sessizlik bakımından eşsiz fırsatlar barındırıyor. Tuvalet mevcut, fakat duş, elektrik ya da yiyecek-içecek temini gibi ihtiyaçlar tamamen kişisel hazırlığa bağlı.
Erken Gelen, Huzuru Buluyor
Bölgeyi keşfetmek isteyenler için doğa yürüyüşleri ve kamp en popüler aktiviteler arasında yer alıyor. Şnorkel, yüzme ve gün batımı fotoğrafçılığı da buranın öne çıkan deneyimleri. Sabah erken saatlerde gelenler ise hem sakin denizin hem de sessizliğin tadını daha fazla çıkarıyor.
Kayalık alanlarda deniz kestaneleri görülebileceğinden su ayakkabısı ve şnorkel ekipmanı öneriliyor. Ayrıca Badembükü’nden başlayan yürüyüş rotaları, çevredeki diğer koyları keşfetmek isteyenler için de harika alternatifler sunuyor.
İki Güzergâh, Tek Hedef
İzmir’den buraya ulaşmak için iki seçenek var. Karayolunu tercih edenler için önerilen rota; Menemen, Aliağa, Karaburun merkez ve Salman üzerinden Badembükü’ne uzanıyor. Yaz aylarında ise deniz yoluyla Mordoğan’a feribotla gidip oradan karayoluyla yaklaşık 45 dakika içinde koya ulaşmak mümkün.
Her iki güzergâh da doğayla baş başa kalmak isteyenler için bir geçit niteliğinde. Yol zorlu, ama sonunda karşılaşacağınız doğa deneyimi, tüm zahmete değiyor.
Ege’nin Doğal Yüzünü Yaşamak İsteyenlere
Bu saklı koy; şezlonglardan uzak, kartpostallık bir Ege manzarası sunuyor. Hazırlıklı gelenler için hem günübirlik kaçamak hem de çadır altında yıldızlarla dolu bir gece vaat ediyor.
İzmir’in çok yakınında, ama şehirden çok uzak hissettiren bu plaj, özellikle doğallığı koruyan ender yerlerden biri. Sessizlik, temiz deniz ve fotojenik manzaralar eşliğinde bambaşka bir yaz tatili isteyenler için burası hâlâ keşfedilmeyi bekliyor.