Uzmanlar, özellikle kalabalık ortamlarda salgın hastalıkların hızla yayıldığını belirterek, bağışıklığı güçlendirmek için vitamin takviyesinin önemine dikkat çekiyor.
Havanın soğumasıyla birlikte grip ve nezle vakaları yükseliyor. Bu hastalıklar öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı ve halsizlik gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Hastalığın etkilerini hafifletmek için ıhlamur, adaçayı, zencefil ve kuşburnu çayı gibi bitki çaylarının yanı sıra tavuk suyu, mercimek ve tarhana çorbası gibi protein açısından zengin besinlerin tüketilmesi öneriliyor. Uzmanlar, hastalıklardan korunmak için kapalı ortamlarda uzun süre kalınmaması, yeterli sıvı alınması ve ellerin sık sık yıkanması gerektiğini vurguluyor.
Nezle ve grip arasındaki farklar
Acıbadem Kent Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Doktor Necdet Yetim, grip ve soğuk algınlığı arasındaki farkları şöyle aktardı: "Nezle, genellikle sadece burun akıntısı ve hafif kırgınlık gibi belirtilerle kendini gösteren, daha hafif seyreden bir hastalıktır. Grip ise daha ağır seyreden bir hastalıktır. Üşüme, ateş, halsizlik, yorgunluk, kas ağrıları, baş ağrısı ve öksürük gibi belirtiler çok daha yoğun olarak görülür. Serin ve soğuk mevsimlerde bu tür virüsler daha yaygın hale gelir. Çünkü insanlar kalabalık ve kapalı ortamlarda daha fazla vakit geçirir. Bu da virüslerin kişiden kişiye bulaşmasını kolaylaştırır. Bu nedenle Eylül-Ekim aylarından itibaren grip mevsimi başlar ve kış boyunca devam eder. Bu tür hastalıkların yaklaşık yüzde 90’ı bu dönemde görülür. En önemli nedenleri ise havaların soğuması ve insanların toplu alanlarda daha fazla bir arada bulunmasıdır."
Kişisel temizlik ve önlemler
Üst solunum yolu hastalıklarından korunmak için alınması gereken önlemleri anlatan Yetim, "Şu dönemde mümkün olduğu kadar kalabalık ortamlara girmemek ve insanlarla yakın temasta bulunmamak önemlidir. Özellikle grip belirtileri olan, kırgınlık, ateş, burun akıntısı ve öksürüğü bulunan kişilerle yakın temas kurmaktan kaçınılmalıdır. Konuşurken, öksürürken ya da hapşırırken etrafa gözle görülmeyen küçük damlacıklar yayılır. Bu damlacıklar havada asılı kalabilir ya da yüzeylere düşebilir. Başka bir kişi bu havayı soluduğunda ya da damlacıkların bulunduğu yüzeylere dokunup ardından ellerini ağzına ya da burnuna götürdüğünde virüs bulaşabilir. Bunun için el temizliği çok önemlidir. Temiz olmayan ellerle ağız ve buruna dokunulmamalıdır. Yemek yemeden önce eller mutlaka sabun ve bol suyla en az 15-20 saniye yıkanmalıdır. Bu şekilde virüslerin yüzde 99’a varan oranlarda yok edildiği bilinmektedir."
Beslenme ve sıcak çorba önerileri
Hastalık sürecinde sağlıklı beslenmenin, dinlenmenin ve vücudu soğuktan korumanın kritik olduğunu belirten Yetim, şunları söyledi: "Çünkü vitamin, protein ve genel beslenme eksikliği; aşırı yorgunluk, uykusuzluk ve özellikle soğuk havaya maruz kalma, hastalığın kolaylıkla oluşmasına neden olur. Elbette ilaçlar kullanacağız, ancak ilaçların dışında uygulanacak tedavi yöntemleri, grip için belki de daha önemlidir. Bunların başında vücudu ılık tutmak, dinlenmek ve beslenmek gelir. Bu konuda, özellikle beslenme üzerine birkaç önemli noktaya değinmek gerekir. Bol sıvı alınmalıdır. Çaylar ve çorbalar içilmelidir. Özellikle et suyu, tavuk suyu ve kelle paça gibi besleyici çorbalar; limonlu ve sirkeli olarak tüketildiğinde daha faydalıdır. Sarımsak da bağışıklık sistemine faydalı olduğu kanıtlanmış bir besindir. Çay tüketimi de önemlidir. Limonlu çaylar başta olmak üzere; yeşil çay, rezene çayı, ıhlamur ve adaçayı gibi şifalı bitki çayları önerilir. Sebze ve meyve de bolca yenmelidir. C vitamini içeren meyveler tavsiye edilir. Narenciye grubu, limon, mandalina ve portakal gibi meyvelerle; yeşil sebzelerin bolca tüketilmesi gerekir. Ayrıca E vitamini ve B grubu vitaminlerinden oluşan takviyeler, hastalığın daha kısa sürede atlatılmasında etkili olur."
Soğuyan havalarla birlikte çorba tüketiminde artış gözlendiğini belirten 30 yıllık Çorbacı ustası Mehmet Çalışkan ise, "Kış için ayak paça, kelle paça ve işkembe çorbalarını öneriyoruz çünkü yüksek kolajen içeriyor. Özellikle dana ayağında bolca kolajen vardır ve koruyucudur. Limonlu ve sarımsaklı olarak tüketilmesini tavsiye ediyoruz" dedi.