Yakın çevrenizdeki pek çok kişinin, hiç yaşanmamış veya gerçekleşme şekli farklı olan bir olayı aynı şekilde hatırladığına şahit oldunuz mu? Örneğin; Nelson Mandela'nın 1980'lerde cezaevinde öldüğünü zanneden binlerce insanın varlığı gibi... İşte bu durum, bilişsel psikoloji tarafından 'Mandela Etkisi' olarak adlandırılıyor. İnternet ve sosyal medyada hızla yayılan komplo teorilerinin temelini oluşturan bu fenomen, sadece bireysel bir unutkanlık değil, kolektif hafızanın güvenilirliğini sorgulatan çarpıcı bir durum. Bilişsel psikologlar, bu etkinin ardındaki bilimsel nedenleri ve beynimizin bilgi işleme süreçlerinde yaptığı 'boşluk doldurma' hatalarını açıklıyor.

Mandela Etkisi'nin doğuşu ve en çarpıcı örnekleri

Mandela Etkisi terimi, ilk kez 2010 yılında, binlerce kişinin Nelson Mandela'nın aslında 1980'li yıllarda hapisteyken öldüğünü ve televizyonda bununla ilgili haberleri izlediğini hatırlamasıyla ortaya çıktı. Oysa Mandela, 2013 yılında hayata gözlerini yumdu.

  • Diğer popüler örnekler:

    • Pikachu'nun kuyruğu: Pokemon'un Pikachu karakterinin kuyruğunda siyah bir nokta olduğunu hatırlayanlar (Gerçekte yok).

    • Monopoly adamı: Monopoly oyunundaki maskotun gözünde bir monokl (tek gözlük) olduğunu hatırlayanlar (Gerçekte yok).

Hafıza Hataları Sizi Aldatıyor Mandela Etkisi Nedir Ve Neden Topluca Yanlış Hatırlıyoruz

Beynimiz neden toplu halde hata yapıyor?

Bilişsel psikologlara göre, Mandela Etkisi'ne neden olan temel faktör, paralel evrenler teorisi değil, beynimizin tasarruf odaklı çalışma şeklidir.

1. Boşluk doldurma (Confabulation)

Beynimiz, eksik veya belirsiz anıları kaydederken aradaki boşlukları mantıklı görünen bilgilerle otomatik olarak doldurma eğilimindedir. Örneğin, bir diktatörün cezaevinde ölmesi mantıklı bir son olduğu için, bu 'mantık' anı olarak kabul edilir.

Bir kişi yanlış bir anıyı başkasıyla paylaştığında, karşı tarafın beyni de o boşluğu aynı mantıkla doldurabilir.

2. Yanlış bilgiyi kabul etme (Misinformation Effect)

Sosyal medya ve internet, yanlış bilginin hızla yayılması için ideal bir ortam sağlar. Bir kez yanlış bir bilgiyi güvenilir bir kaynaktan duyduğumuzda, beynimiz bu yeni bilgiyi eski anıyla birleştirir ve bu yeni anının gerçek olduğunu kabul eder.

İnternette, “Ben de öyle hatırlıyorum!” diyen bir kalabalık bulduğumuzda, beynimiz yanlış bilgiyi doğrulanmış kabul eder.

İş görüşmesinde cevabı en tehlikeli soru: 'En büyük zayıf yönünüz nedir?'
İş görüşmesinde cevabı en tehlikeli soru: 'En büyük zayıf yönünüz nedir?'
İçeriği Görüntüle

3. Şema teşhisi ve beklentiler

Beynimiz bilgiyi kaydederken şemalar (önceden oluşmuş kalıplar) kullanır. Bir Monopoly zenginini düşündüğümüzde, bu şemaya monokl veya silindir şapka gibi unsurlar doğal olarak dâhildir.

Hatırlama anında, zihnimiz gerçekliği değil, o şemaya en uygun olanı getirir.

Kolektif hafızanın güvenilirliğini sorgulayın

Bilişsel psikoloji, hafızanın bir video kaydı gibi sabit değil, dinamik ve yeniden inşa edilebilir bir süreç olduğunu kanıtlamıştır. Bu, her hatırlama anında beynimizin anıyı yeniden kurduğu anlamına gelir.

  • Mandela Etkisi'nden kaçınmak için, özellikle topluluk içinde paylaşılan çarpıcı bilgilere karşı eleştirel düşünme becerimizi kullanmalıyız.

  • "Ben de öyle hatırlıyorum" demek yerine, basit bir Google araması yaparak bilginin orijinal kaynağını kontrol etmek, kendi hafızamızın manipüle edilmesini engelleyecektir.

Kaynak: Haber Merkezi