Fırat Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayhan Akbulut, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının üç kıtada, 50’den fazla ülkede görüldüğünü belirterek, kenelerin uçmadığını ya da zıplamadığını, yalnızca tırmanarak vücuda tutunduğunu vurguladı. Prof. Dr. Akbulut, bu nedenle özellikle bağ, bahçe, tarla ve orman gibi doğal alanlara gidilirken pantolon paçalarının çorap içine sokulması, çizme giyilmesi ve oturulacak yerlere açık renkli örtü serilmesinin önemli olduğunu söyledi.

A W503495 01

Fırat Üniversitesi Hastanesi’nde gerçekleştirilen KKKA hastalığına yönelik eğitimde konuşan Prof. Dr. Akbulut, hastalığın tarihçesine değindi. İlk kez 1944-45 yıllarında Kırım’da tanımlanan ve "Kırım Kanamalı Ateşi" adı verilen hastalığın, 1956’da Kongo’da da görülmesiyle "Kongo Hastalığı" olarak adlandırıldığını belirtti. 1969 yılında bu iki hastalığın aynı etken tarafından oluşturulduğunun anlaşılmasıyla hastalığa "Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi" adı verildiğini aktardı.

Gebeliğin son 8 haftasında her anneye özel ebe desteği!
Gebeliğin son 8 haftasında her anneye özel ebe desteği!
İçeriği Görüntüle

Prof. Dr. Akbulut, KKKA hastalığında vaka ölüm oranlarının dünya genelinde bazı bölgelerde yüzde 30’un üzerine çıkabildiğini, Türkiye’de ise bu oranın yüzde 4,7 olarak bildirildiğini ifade etti.

A W503495 03-1

Hastalığın en sık kene ısırmasıyla insana bulaştığını söyleyen Prof. Dr. Akbulut, bulaş yolları arasında keneye çıplak elle dokunulması, keneyi uygun olmayan şekilde çıkarmanın yanı sıra virüs taşıyan hayvanların kan ve vücut sıvılarıyla korunmasız temas ve KKKA hastalarının kan ve vücut sıvılarıyla temasın da bulunduğunu belirtti. Özellikle kenelerin uçmadığını ya da zıplamadığını, sadece tırmanarak vücuda tutunduğunu hatırlatan Akbulut, bu nedenle kişisel korunma yöntemlerinin çok önemli olduğuna dikkat çekti.

Eğitime çok sayıda sağlık çalışanı katıldı ve hastalıkla mücadelede bilgilendirme yapılması hedeflendi.

Kaynak: İHA