31 Ekim Dünya Tasarruf Günü dolayısıyla enerji verimliliği konusunda uyarılarda bulunan Endüstri Mühendisi Doç. Dr. Muhammet Enis Bulak, binalarda etkili ısı yalıtımının önemine dikkat çekti. Doç. Dr. Bulak, “Binalarda etkili bir ısı yalıtımı uygulanmalı; dış cephe, çatı ve pencere gibi alanlarda ısı kaybı en aza indirilmelidir.” dedi.

Isı yalıtımı sayesinde enerji maliyetlerinde önemli düşüşler sağlanabileceğini belirten Bulak, “Isı yalıtımı yapılan binalarda enerji maliyetlerinde ortalama yüzde 30 ila yüzde 50 arasında azalma sağlanmaktadır. Dış cephe yalıtımı ısı kayıplarını yaklaşık yüzde 40 oranında, çatı yalıtımı ise ek yüzde 20’ye kadar azaltabilir. Pencere ve doğrama yalıtımıyla birlikte toplamda yüzde 50’ye varan enerji tasarrufu mümkündür.” ifadelerini kullandı.

En çok ısı kaybı dış duvar, pencere ve çatıdan

Türkiye’de konutlarda en fazla ısı kaybının dış duvarlar, pencereler ve çatı bölgelerinden gerçekleştiğini belirten Doç. Dr. Bulak, “Yalıtım bulunmayan duvarlar, tek camlı pencereler ve yetersiz çatı yalıtımı enerji verimliliğini önemli ölçüde azaltıyor. Ayrıca hava sızıntıları ve zemin yalıtımındaki eksiklikler, toplam ısı kaybını artırarak ısınma giderlerini yükseltiyor” dedi.

Basit önlemlerle büyük tasarruf

Kış aylarında uygulanabilecek basit önlemlerin enerji tasarrufu sağladığını vurgulayan Bulak, “Binalarda etkili bir ısı yalıtımı uygulanmalı; dış cephe, çatı ve pencere gibi alanlarda ısı kaybı en aza indirilmelidir. Pencere ve kapıların sızdırmazlığını artırmak, termostatik vana ve oda termostatı kullanmak, ısıtma sisteminin verimliliğini yükseltir. Gündüz güneşten yararlanmak, akşamları perdeleri kapatarak sıcak havayı içeride tutmak, düzenli kombi bakımı yapmak ve radyatörleri temiz tutmak ve enerji tasarruflu cihazların tercih edilmesi ısınma maliyetlerini düşürür.” dedi.

Pencereler enerji verimliliğinde kritik nokta

Doç. Dr. Bulak, pencere ve kapı sistemlerinin toplam ısı kaybının yaklaşık yüzde 20–25’ini oluşturduğunu belirterek, “Çift camlı, argon gazı dolgulu camlar ve ısı yalıtımlı doğramalar ısı kaybını önemli ölçüde azaltır. Gevşek menteşeler veya hatalı montajlar hava akımı oluşturarak tasarrufu engeller. Özellikle apartman girişleri ve balkon kapılarında çift kapı sistemi, sıcak havanın dışarı kaçmasını önleyerek konforu artırır. Dış kapılarda ise yalıtımlı çelik veya kompozit kapılar tercih edilmeli; alt eşikte rüzgarlık fitilleri kullanılmalıdır. Özellikle apartman girişleri veya balkon kapılarında çift kapı kullanmak, sıcak havanın dışarı kaçmasını önler.” diye konuştu.

Diyet yapmadan incelmek mümkün mü? Japonlar böyle yapıyor
Diyet yapmadan incelmek mümkün mü? Japonlar böyle yapıyor
İçeriği Görüntüle

Akıllı termostatlarla ek tasarruf

Teknolojik çözümlerin enerji verimliliğine katkısını anlatan Bulak, “Akıllı termostatlar ve otomasyon sistemleri sayesinde yaklaşık yüzde 8 ila yüzde 20 arasında enerji tasarrufu sağlanması makul bir beklenti olarak değerlendirilebilir. Uygun koşulların sağlandığı, yani ısıtma sisteminin verimli çalıştığı, kullanıcı alışkanlıklarının bilinçli olduğu ve bina yalıtımının iyi durumda bulunduğu durumlarda bu oran yüzde 20-30 seviyelerine kadar yükselebilir. Bununla birlikte, yalnızca termostatın değiştirilmesi tek başına yüksek verimlilik artışı sağlamaz. Sistemin bütünleşik çalışması, kullanıcı davranışları ve binanın fiziksel özellikleri tasarrufun boyutunu belirleyen temel unsurlardır.” dedi.

Yönetmelik yeterli mi?

Doç. Dr. Bulak, Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’nin (BEPY) enerji verimliliğini artırmak için önemli bir adım olduğunu vurgulayarak, “Bu yönetmelik kapsamında yeni binaların en az C enerji sınıfı standardını karşılaması ve Enerji Kimlik Belgesi (EKB) alması zorunlu hale getirilmiştir. Ayrıca, duvar, çatı ve pencere gibi yapı elemanlarının ısı geçirgenlik katsayıları ile ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemlerinin performansına ilişkin teknik kriterler belirlenmiştir. Ancak, bu teknik düzenlemelere rağmen, kullanıcıların enerji tasarrufu konusunda bilinç ve alışkanlık kazanmamaları durumunda yönetmeliğin hedeflenen düzeyde enerji verimliliği sağlaması mümkün görünmemektedir.” ifadelerini kullandı.

Uzun ömürlü yalıtım sistemleri önemli

İzolasyon malzemesi seçiminde dayanıklılık ve çevre dostu özelliklerin önemine değinen Bulak, “Uygulama alanına uygun malzeme türü ve kalınlık belirlenerek, uzun ömürlü ve minimum bakım gerektiren sistemler oluşturulmalıdır. Ekonomik açıdan verimli olmasının yanı sıra, çevre dostu ve geri dönüştürülebilir malzemelerin seçimi sürdürülebilirlik açısından önemlidir. Bu sayede enerji tasarrufu sağlanırken yapıların çevresel etkisi azaltılır. Dış cephe ve çatılarda düşük geçirgenlik, iç mekânlarda ise nefes alabilir malzemeler (örneğin taş yünü) tercih edilmelidir.” dedi.
Doç. Dr. Bulak, yaptığı tüm bu açıklamalarla, iyi planlanmış yalıtım sistemlerinin hem ekonomik hem de çevresel açıdan önemli kazanımlar sağladığını vurguladı.

Kaynak: BASIN BÜLTENİ