Adıyaman’ın Tut ilçesinde görev yapan Veteriner Hekim Dr. Ali Tekçe’nin liderliğinde yürütülen bilimsel çalışma, arı sütünün yalnızca besin değeriyle değil, üreme sağlığı üzerindeki etkisiyle de dikkat çekmesini sağladı.
Harran Üniversitesi Veteriner Fakültesi Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı’ndan Dr. Tekçe, yaklaşık 15 kişilik bir akademik ekip ile birlikte başlattığı çalışmada, arı sütünün kısır ineklerde gebeliği mümkün kıldığını ortaya koydu. İlhamını Ardahan Arıcılık Enstitüsü’nde katıldığı bir eğitimden alan Tekçe, “Kısır işçi arıların arı sütüyle fertil hale geldiğini öğrendiğimizde, bunu memelilere uyarlayabilir miyiz diye düşündük,” sözleriyle sürecin nasıl başladığını anlattı.
Çalışmanın ilk adımı, laboratuvar ortamında ratlar (deney fareleri) üzerinde gerçekleştirildi. Ardından Harran Üniversitesi ve Adıyaman Üniversitesi’nden alınan etik izinlerle, 120 kısır inek üzerinde arı sütüyle tedavi denemeleri başlatıldı. Rektal yolla uygulanan bu yöntemle, deney ve kontrol grupları arasında anlamlı fark elde edildi. Bilimsel değeri "P" istatistik değeriyle onaylanan bu sonuçlar, Amerika’da yayımlanan Bio Medical Science and Clinical Research dergisinde makale olarak yer aldı.
Elde edilen başarı sonrası proje, insan uygulamaları için de umut ışığı oldu. Malatya’da bir tüp bebek merkezinde başlatılan yeni aşamada, arı sütünün embriyo ve sperm kalitesi üzerindeki etkileri araştırılıyor. Tekçe, “Embriyo transferi ve üretimi sırasında karşılaşılan sorunları arı sütü ile ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. Üstelik arı sütü kalıntı bırakmayan doğal bir ürün olduğu için, uzun vadede kadın sağlığına zarar vermemesi büyük bir avantaj,” dedi.
Projede yer alan bir diğer isim, Harran Üniversitesi’nden Dr. Ömer Korkmaz ise, “Ratlarda deneysel bir çalışma yaptığımızda siklofosfamidin yumurtalık üzerindeki etkisini, olumsuz etkisini arı sütünün çözdüğünü gördük. Bu bizi müthiş heyecanlandırdı. Çünkü çağımızın hastalığına bir derman bulabileceğimizi ön gördük,” diyerek arı sütüne yönelik umutlarını paylaştı.
Eğer bu üçüncü aşama da başarıyla tamamlanırsa, çocuk sahibi olamayan birçok çift için doğal ve etkili bir tedavi yöntemi gündeme gelmiş olacak. Türk bilim insanlarının bu çalışması, yalnızca veterinerlik ve tıp dünyasında değil, tüm insanlık için heyecan verici bir gelişme olma yolunda ilerliyor.