Uzmanlar, ihmaller zincirinin faciaya yol açtığını vurgulayarak, olayın göz göre göre geldiğine dikkat çekti.
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, fabrikanın temel güvenlik standartlarına uymadığını belirterek, tesisin “depo” ruhsatı almış olabileceği şüphesine işaret etti. Dr. Uçan, “Burası kesinlikle bir fabrika. Depoda öyle 50 kişi falan çalışmaz... Fabrikaysa da fabrikanın 50 kişinin çalıştığı fabrikada tek giriş çıkış olan bir yer olmaz. Mutlaka fabrikanın en aşağı iki veya üç tane acil çıkışı olması lazım. Burada da öyle bir olay yok.” dedi.

Rüştü Uçan

Acil çıkış eksikliğinin can kayıplarını doğrudan etkilediğini ifade eden Dr. Uçan, “Yangın tek çıkışın olduğu yere yakın bir yerde başlarsa, yangın büyüdükten sonra dışarıdan gelenler müdahale edemedikleri için orada kaç kişi kalırsa vefatla karşılaşıyoruz.” şeklinde konuştu. Ayrıca, depo ruhsatı alan işletmelerde iş güvenliği uzmanı bulundurma zorunluluğunun olmamasının risk oluşturduğunu söyledi: “Depo olursa iş güvenliği uzmanı çalıştırma gibi bir zorunluluk yok. Tamamen kendi istedikleri gibi hareket ediyorlar.”


Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı ve İSG Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl ise, yangının sadece bir yangın değil, bir patlama dizisi ile başladığını vurguladı. Dr. Bingöl, yangın sırasında yangın söndürücülerin etkili olmadığını belirterek, kullanılan hammaddelerin tehlike seviyesine dikkat çekti.

Nuri Bingöl

Yanıcı sıvıların depolanma koşullarına değinen Dr. Bingöl, kozmetik sektöründe kullanılan alkolün düşük parlama noktasının risk oluşturduğunu söyledi: “Bir parfümeri deposundan bahsediyoruz, muhtemelen tabii ki alkol kullanılıyor. Bu tip yanıcı sıvılar parlama noktası düşük sıvılardır. Alkolün yanlış bilmiyorsam 12.6 derecedir parlama noktası. Bu şu demektir: Bu 12.6 derecenin üstündeki her sıcaklıkta buhar üretir bu malzeme... Yanma gaz fazında olduğu için, bu ortamdaki alkolün de durumu budur.”

Kimyasal ve yanıcı maddelerin kullanıldığı tesislerin Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) dışında bulunmaması gerektiğini belirten Dr. Bingöl, mahalle arasındaki küçük fabrikalarda risklerin arttığını ifade etti. OSB’lerde ise itfaiye ekiplerinin daha bilinçli ve deneyimli olduğunu ve müdahale planlarının önceden hazırlandığını söyledi.

10 Kasım 2025 TV yayın akışı: Bu akşam hangi diziler var? Kanal D, Show TV, TRT1, ATV, Star TV, Now TV, TV8
10 Kasım 2025 TV yayın akışı: Bu akşam hangi diziler var? Kanal D, Show TV, TRT1, ATV, Star TV, Now TV, TV8
İçeriği Görüntüle

Yangın güvenliğinde asıl meselenin patlayıcı ortam riski olduğunu belirten Dr. Bingöl, patlamadan korunma kültürünün işin başında oluşturulmasının hayati önem taşıdığını vurguladı: “Önceden alınacak basit önlemlerle, zarar sıfıra indirilebilir. İşverenlerin, ruhsatlama ve denetim süreçlerinde itfaiyeyi ve iş güvenliği uzmanlarını sürece aktif olarak dahil etmesi gerekiyor. Patlamadan korunma kültürünü işin başında oluşturmak, sonradan alınacak önlemlerden çok daha etkili ve hayat kurtarıcıdır.”


Hacer Kayhan

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Hacer Kayhan da binanın fiziksel yapısı ve ruhsatlandırma süreçleriyle ilgili kritik tespitlerde bulundu: “Yangını ya da alevi bir kişi başlatmaz; yangını ihmal başlatır. Dolayısıyla öncelikle ‘ihmal nerede yapılmış?’ sorusunu sormamız gerekiyor.”
Dr. Kayhan, parfüm üretimi gibi yanıcı ve patlayıcı kimyasallarla çalışılan tesislerin mahalle aralarında bulunmasının ciddi risk taşıdığını belirterek, ruhsatlandırma sürecindeki çoklu kurum sorumluluğuna dikkat çekti: “Belediye, itfaiye, Sanayi Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı sürece dahil olmalı. Depo ruhsatıyla üretime başlanmışsa bu suçtur.”
Kayhan, bu tür kazaların önlenebilir olduğunu vurgulayarak, “Alınacak her önlem bir can kurtarabilir. Ruhsatlandırma, denetim ve uygunluk süreçlerinde sorumluluklar netleştirilmeli; gerektiğinde idari ve cezai süreç işletilmeli.” dedi.

Kaynak: BASIN BÜLTENİ