Kirli hava akciğerin yanı sıra göz sağlığını da tehdit ediyor
Kirli hava akciğerin yanı sıra göz sağlığını da tehdit ediyor
İçeriği Görüntüle

Dr. Acımış, “Amerika ve Avrupa'da siroz ve karaciğer naklinin en sık sebebi karaciğer yağlanmasıdır” ifadelerini kullandı. Dr. Acımış, modern yaşamla birlikte artan hareketsizlik ve yüksek kalorili beslenmenin karaciğer yağlanmasını yaygınlaştırdığını belirterek, şu bilgileri paylaştı: “Karaciğerin içindeki yağ miktarının yüzde 5'in üzerine olması durumudur. Her üç kişiden birinde mevcuttur. Alkol dışı karaciğer yağlanması, basit karaciğer yağlanması, iltihabi karaciğer yağlanması, karaciğer sirozu ve karaciğer kansere kadar uzanan geniş bir klinik yelpazede karşımıza çıkmaktadır. Karaciğer yağlanması, bir erken uyarı sistemi olarak değerlendirilmeli. Karaciğer yağlanmasına özgü erken bir bulgusu yoktur, bazen hiçbir belirti vermeden ilerleyebilir. Karaciğerin detoks görevinin bozulması ile bağlantılı; enerji düşüklüğü, sağ üst kadranda dolgunluk ve ağrı yakınmaları ile başvururlar.”

Sinsi ve tesadüfi tespit

Karaciğer yağlanmasının çoğu vakada rutin kan testleri veya başka nedenlerle çekilen ultrasonografide ortaya çıktığını vurgulayan Dr. Acımış, “Sinsi seyretmesi, hastalar arasındaki farkındalığın olmaması ve günümüzde onaylanmış bir ilaç tedavisinin bulunmaması sebebi ile sarılık, kanama, morarma, karın bacak şişliği gibi karaciğer yetmezliği geç bulguları ile gelebilirler. Amerika ve Avrupa'da siroz ve karaciğer naklinin en sık sebebi karaciğer yağlanmasıdır. Karaciğerin yağlanması, kendini koruma cevabıdır. Çoğu kemoterapi ilaçları, antibiyotikler özellikle parasetamol içeren ağrı kesiciler, mantar gibi toksinler, früktoz, mısır glukoz şurubu tatlandırıcılar karaciğerde alkol benzeri iltihap yapmakta, karaciğeri kolaylıkla yağlandırıyor. Basit karaciğer yağlanma tanısı konan hastalar, 10 yıldan fazla takip edilmişler, bunların sadece yüzde 3'ünde siroz gelişmiştir. Karaciğer yağlanmaların yüzde 20'si iltihabi karaciğer yağlanmasıdır. Fibrozisi de olan iltihabi karaciğer yağlanması hastalarda 5-10 yıllık süre içinde siroz gelişme riski yüzde 30'dur. En sık görülen ölüm nedeni yüzde 43 ile kalp kaynaklı hastalıklardır. İkinci en sık ölüm nedeni ise yüzde 23 ile karaciğer dışı kanserlerdir. Siroz ve karaciğer yetmezliğine bağlı ölümler yüzde 9 ile üçüncü sıradadır” diye konuştu.

Karaciğer yağlanmasında yaşam tarzı önemli

Karaciğer yağlanmasının tedavisinde yaşam tarzı değişikliklerinin öncelikli olduğunu belirten Dr. Acımış, şunları önerdi: “Karaciğerde yağlanmanın düzelmesi için en az yüzde 5 kilo kaybı, eşlik eden fibroziste yoğun bağ dokusu artışına bağlı olarak ortaya çıkan katılaşma varsa düzelme sağlanması için en az yüzde 10 kilo kaybı hedeflenmelidir. Düşük kalorili diyetle kademeli olarak haftada 500 - 1500 gram kilo kaybı hedeflenir. Günde 30 dakika egzersiz programı şeklindeki yaşam tarzı değişikliği ve Akdeniz tipi diyet ideal diyet olarak tercih edilebilir. Bu diyetin temelini, taze meyve ve sebzeler, tam tahıllar, baklagiller, kuruyemişler, zeytinyağı, balık ve az miktarda süt ürünleri gibi doğal ve besleyici gıdalar oluşturur. Baklagiller ve tahıllar Akdeniz tipi diyet için büyük miktarlarda lif sağlar. Kırmızı et tüketimi ayda birkaç kez ile sınırlandırılmalıdır. Beyaz etler, yumurta ve süt ürünlerinin tüketimi orta düzeydedir. Bitkisel bazlı bir beslenme tarzıdır. Doğal, işlenmemiş gıdaları ön planda tutar, şekerli ve rafine ürünlerden uzak durmayı hedefler. Ölçülü meyve tüketimi gereklidir. Fırında ve haşlanmış yemekleri tercih ediniz. Hayvansal yağlardan, sakatat, yağlı et gibi kolesterol içeren yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Zeytinyağı, avokado, balık gibi omega-3 yağ asitleri bakımından zengin besinler karaciğer sağlığını destekler. Düzenli olarak günde 2 kupa ya da daha fazla filtre kahve alımı, bir kupa kahve ile alınan kahvenin miktarı, öğütülmüş kuru kahve için 5 gram civarı ve filtre kahve için 20-30 gramdır. Enerji içeriği yüksek yiyecek, işlenmiş et, fruktozlu ve paketli gıdalar ile tatlandırılmış gazlı ve şekerli içecekler, beyaz ekmek, yağlı hamur işlerinden, pastane fırın ürünlerinden kaçınılmalıdır. Fastfood ürünlerinden işlenmiş gıda ve unlu mamullerden uzak durulmalıdır.”

Kaynak: İHA