İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan ve Beylikdüzü Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Mehmet Murat Çalık hakkında Adli Tıp Kurumu (ATK) önemli bir açıklama yaptı. Çalık hakkında düzenlenen mütalaada herhangi bir tahrifat olmadığını belirten ATK, iddiaların gerçeği yansıtmadığını vurguladı.
ÇALIK’IN SAĞLIK DURUMU VE TIBBİ GEÇMİŞİ
Adli Tıp Kurumu’nun açıklamasında, Çalık’ın 1999 yılında Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde akut miyeloid lösemi (AML) M4 teşhisi konulduğu, hastalığın takip ve tedavisinin yapıldığı ifade edildi. Ancak, adli dosyada Çalık’ın bu hastalığı geçirdiğine dair patoloji raporu ve tıbbi tedavi belgesinin bulunmadığı kaydedildi. Uzmanlar, AML’nin 10 yıl nüks etmemesi durumunda tam şifa olarak kabul edildiğini belirtti.
İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 1 Temmuz tarihli patoloji raporunda, blast oranının yüzde 4-5 dolayında olduğu, ancak alınan biyopsinin teşhis için yeterli olmadığı bildirildi. İhtisas Kurulu, mevcut tıbbi belgeler ve laboratuvar sonuçları ışığında Çalık’ın aktif lösemi hastalığının olmadığı (remisyonda olduğu) sonucuna vardı.
PATOLOJİ VE LABORATUVAR BULGULARI DETAYLANDIRILDI
Patoloji raporlarında, blast oranının yüzde 4-5 arasında olduğu ve bu oranın akut miyeloid lösemi teşhisi için gereken yüzde 20’nin altında olduğu açıklandı. Bu oran miyelodisplastik sendrom ihtimalini doğursa da, Çalık’ın kemik iliği aspirasyon ve genetik incelemelerinde anormal hücre üretimi lehine bir bulgu tespit edilmediği belirtildi.
Ayrıca, 2008 yılında geçirdiği parotis bezi tümörü ameliyatı ve ışın tedavisi sonrası iyileşmiş olduğu, hastalığın tekrar etmediği bildirildi. Yakın tarihli kan sayımlarında lökosit ve nötrofil değerlerinin normal sınırlarda olduğu ve lökopeni ya da nötropeni bulunmadığı aktarıldı.
İDDİALARA KARŞI KLİNİK DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
Adli Tıp Kurumu, Çalık’ın boynunda iyi huylu bir kitle olduğunu ve belirgin kas kaybı ya da kilo düşüklüğü gibi sağlık sorunlarının tespit edilmediğini bildirdi. İddiaların aksine, hastanın lenfoma gibi hematolojik kanser teşhisi bulunmadığı belirtildi. Açıklamada, kesin teşhis için ileri tetkiklerin yapılması gerektiği ve bu amaçla tam teşekküllü eğitim ve araştırma hastanesi ya da üniversite hastanesine sevkinin uygun olduğu vurgulandı. İhtisas Kurulunun 16 Temmuz’da yaptığı muayenede elde edilen bulguların eksiksiz ve tam olduğu, mütalaada herhangi bir tahrifat bulunmadığı açıklandı.
GELECEĞE DÖNÜK SÜREÇ VE DEĞERLENDİRME
Adli Tıp Kurumu, istenen tetkiklerin tamamlanmasının ardından Çalık’ın sağlık durumunun yeniden değerlendirileceğini ve nihai kararın buna göre verileceğini duyurdu. Kurum, sürecin şeffaf ve bilimsel yöntemlerle yürütüldüğünü ifade etti.