Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Şahinbey Belediyesi ve Bilimler Işığında Yaratılış Derneği iş birliğiyle 20-21 Kasım 2025 tarihlerinde “Kur’ân Kâinatı Okuyor” temasıyla düzenlenen IX. Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi, bilim ve inanç dünyasını bir araya getirdi.

Öne çıkan konulardan biri “Süperdeterminizm ve Yaratılış” oldu. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, akıl ve vahyi birleştiren yaklaşımını katılımcılarla paylaştı. Tarhan, konuşmasında şunları söyledi:

“Aklın nuru fen bilimleridir; kalbin ziyası ise dini ilimlerdir. Kur’an’a göre vahiy, aklın idrak edemeyeceği hakikatleri kesin bilgi düzeyine indirir. Bundan 100 yıl önce aklın kavrayamadığı hakikatler bugün süper determinizmle, akılla izah edilebilir hâle geliyor.”

Her şey ölçülü ve hesaplı

Uluslararası Yaratılış Kongresi (2)

Instagram’da daha fazla beğeni almanın formülü
Instagram’da daha fazla beğeni almanın formülü
İçeriği Görüntüle

Prof. Dr. Tarhan, süper determinizmi şu şekilde özetledi:

“Süper determinizm demek, ‘her şey ölçülü, hesaplı, hiçbir şey rastlantı değil’ demektir. Süper determinizm gibi kavramlarla akıl ve vahyi birleştirmeliyiz. Akla uygun tek bir inanç sistemi var, bu Tevhid inancıdır. Bunu da yüksek sesle savunabilmemiz lazım.”

Kuantum mekaniği bağlamında, süper determinizmin özgür iradeyi reddettiğini ve evrenin başlangıç koşullarının tüm olayları belirlediğini anlatan Tarhan, evrenin adeta bir yazılım gibi işlediğini vurguladı:

“Bir bilgisayar oyununu düşünün. Oyunun yazarı, oyuncunun hangi koordinasyonda gol atacağını bilir ama oyuncu bilmez. Evren de böyle bir yazılımdır. İnsan özgür seçim yapar ama ilahî yazılım nihai sonucu bilir.”

Yaratılışın bilimsel ve teolojik boyutu

Uluslararası Yaratılış Kongresi (1)

Kongredeki oturumlar, fen bilimlerinden yapay zekâya, sosyal bilimlerden dini ilimlere kadar geniş bir yelpazeyi kapsadı.

Prof. Dr. Tarhan, yaratılışın bilimsel bir teori olmaktan çok bir inanç alanı olarak konumlandığını ifade etti:

“Bilimsel teori değildir, kanıtlanmamıştır deniyor. Çünkü inanç teorize edilmemiştir. Bu nedenle pek çok kişi yaratılışı inanç kategorisinde tutuyor.”

Yeni kuşağın sorgulayıcı yapısına da değinen Tarhan, özellikle Z kuşağının geleneksel kabulleri sorguladığını belirtti:

“Bu kuşak benmerkezci ve konformist olabilir ama çok sevimliler. Adalet ve masumiyet beklentileri yüksek. ‘Namazı nasıl kılacağım?’ değil, ‘Neden kılacağım?’ diye soruyorlar. ‘Bir Allah var diyorsunuz ama kanıtlayın’ diyorlar.”

Evrenin kodlanmış yapısı

Uluslararası Yaratılış Kongresi (3)

Prof. Dr. Tarhan, Kur’an’daki Levh-i Mahfuz kavramını modern fizik açısından yorumladı:

“Levh-i Mahfuz, sadece bir kayıt defteri değil; ezelî bilginin tezahürüdür. Kur’an’da ‘Hiçbir musibet yoktur ki yaratılmadan önce kitapta yazılı olmasın’ buyrulur. Bu, bütün olasılıkların ve sonuçların başlangıçta kodlandığını gösterir. Biz ezelî bilginin zaman içindeki görünür hâlini yaşıyoruz.”

Süper determinizmin, ilahî tecelli ile modern fizik arasında bir köprü oluşturduğunu söyleyen Tarhan, akıl, ilham ve vahyi birleştirerek yaratılışın bilimsel ve teolojik açıdan yeniden yorumlanabileceğini vurguladı:

“Akıl, ilham, vahiy ve süper determinizm bir araya geldiğinde hem kozmik determinizm hem de bilinç-ruh-ilahî bilgi arasında bütüncül bir bağ kuruluyor. Bu sentez, yaratılışın hem bilimsel hem teolojik açıdan yeniden yorumlanmasını mümkün kılıyor.”

Sorgulayan kuşaktan korkmayın

Kongrede, günümüz insanının varoluşu ancak zor zamanlarda sorguladığını belirten Tarhan, sekülarizm ve egoizmi çağın iki temel hastalığı olarak niteledi. Gençlerin sorgulayıcı tutumunu olumlu karşıladığını belirten Tarhan, şunları ekledi:

“Geleneksel bir din anlayışı var ama gençlere iyi örnek olamadığımız için gençler sorguluyor. Sorgulayan gençten korkmayalım. Gençler saf, hakikati arayan, soru soran bir kuşak.”

Kongre, yaratılışın hem bilimsel hem de inanç boyutunu tartışmaya açarken, süper determinizm kavramının bu tartışmada yeni bir epistemolojik perspektif sunduğunu ortaya koydu.

Kaynak: BASIN BÜLTENİ