İstinye Üniversite Hastanesi Liv Hospital Bahçeşehir’den Psikolog Fatmanur Taşkın, bu sendromun etkileri ve alınabilecek önlemler hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Tatilin ardından günlük rutine dönmenin herkes için kolay olmadığını vurgulayan Psk. Taşkın, “Tatil dönüşü sendromu, bireylerin tatilden sonra günlük yaşamlarına, özellikle de iş ve okul rutinlerine yeniden adapte olmakta zorlanmalarıyla ortaya çıkan psikolojik bir durumdur. Tatilde edinilen rahatlama, keyif ve özgürlük duygusu; dönüşte iş yoğunluğu, sorumluluklar ve zaman baskısıyla yer değiştirdiğinde bu sendrom kendini gösterebilir. Özellikle uzun tatillerden sonra, tatilin günlük alışkanlıkları bozması ve kişinin normal temposundan uzaklaşması bu durumu tetikler” dedi.

İŞ STRESİ VE TRAFİK ETKİLİ OLABİLİYOR

Tatillerin zihinsel ve bedensel yenilenme için fırsat sunduğunu belirten Psk. Taşkın, dönüş sürecinde stres faktörlerinin öne çıktığını şu sözlerle anlattı:

“Günlük stres faktörlerinin azalması, doğayla temas, uyku düzeninin rahatlaması, sosyal paylaşımlar ve keyif verici aktiviteler serotonin ve dopamin gibi mutluluk hormonlarını artırır. Dönüşte, bu olumlu uyarıcıların yerini iş stresi, trafik, yoğun tempo ve zaman baskısı aldığında beyinde ani bir geçiş yaşanır. Bu da huzursuzluk, isteksizlik, motivasyon kaybı ve hafif depresif duygulanım olarak kendini gösterebilir.”

Her 3 çocuktan 1’inde görülebilir: Dikkat!
Her 3 çocuktan 1’inde görülebilir: Dikkat!
İçeriği Görüntüle

FİZİKSEL BELİRTİLER DE ORTAYA ÇIKABİLİYOR

Psikolojik etkilerin yanı sıra sendromun bedensel yansımalarının da görülebileceğini ifade eden Psk. Taşkın, “Psikolojik belirtilere ek olarak fiziksel belirtiler de görülebilir. Bunlar arasında sürekli yorgunluk hissi, uykuya dalmada güçlük veya aşırı uyuma, iştah artışı veya azalışı, kas gerginliği, baş ağrıları ve sindirim sistemi düzensizlikleri sayılabilir. Bu fiziksel tepkiler aslında zihinsel uyum güçlüğünün bedene yansımasıdır” açıklamasında bulundu.

KİMLER DAHA FAZLA HİSSEDİYOR?

Herkesin aynı oranda etkilenmediğini dile getiren Psk. Taşkın, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Kişinin yaşam biçimi, stres toleransı, iş doyumu ve kişisel özellikleri bu süreçte belirleyicidir. Örneğin, işinden memnun olmayan veya yoğun stres altında çalışan kişilerde daha şiddetli belirtiler ortaya çıkabilir. Genç yaş grubunda adaptasyon daha kolayken, yoğun sorumluluk taşıyan yetişkinlerde daha ağır yaşanabilir. Ayrıca genel ruhsal dayanıklılık, uyku düzeni ve stres yönetme becerileri de fark oluşturur.”

NE ZAMAN UZMAN DESTEĞİ GEREKİR?

Sendromun genellikle kısa sürede hafiflediğini söyleyen Psk. Taşkın, şu uyarıda bulundu:
“Genellikle birkaç gün veya en fazla bir hafta içinde hafifleyerek kaybolur. Ancak belirtiler iki haftadan uzun sürüyorsa, gündelik işlevsellik belirgin şekilde bozulmuşsa, sürekli isteksizlik, yoğun kaygı, uyku bozukluğu veya depresif duygu durum devam ediyorsa profesyonel destek almak gerekir. Çünkü bu durumda tablo yalnızca tatil dönüşü sendromu değil, altta yatan bir depresyon veya anksiyete bozukluğunun göstergesi olabilir.”

UYKU, BESLENME VE KÜÇÜK MOLALAR ÖNEMLİ

Uyum sürecini kolaylaştırmak için dikkat edilmesi gereken noktaların altını çizen Psk. Taşkın, “Uyku ve beslenme, zihinsel dengenin temel taşlarıdır. Tatil döneminde düzensizleşen uyku saatleri ve farklı beslenme alışkanlıkları dönüşte adaptasyonu zorlaştırabilir. Yetersiz uyku, duygu durum dalgalanmalarını artırırken; dengesiz beslenme enerji düşüklüğüne ve motivasyon kaybına yol açabilir. Bu nedenle tatil sonrası düzenli uyku saatlerine dönmek ve sağlıklı beslenmeye özen göstermek ruh hâlini dengelemeye yardımcı olur” dedi.

Ayrıca, iş hayatına dönüşte küçük adımlarla ilerlemenin faydalı olabileceğini belirten Psk. Taşkın, “Tatil dönüşünü iş başlangıcından hemen önce değil, birkaç gün önceden planlamak uyumu kolaylaştırır. Uyku ve beslenme düzenini yavaş yavaş normale döndürmek gerekir. İşe dönüşte bir anda yoğun tempoya girmek yerine öncelikleri belirleyip adım adım ilerlemek faydalıdır. Gün içine küçük keyif alanları eklemek (kahve molası, kısa yürüyüşler, hobi zamanı) ruh hâlini dengeler. Tatil anılarını hatırlatacak fotoğraflar, küçük objeler veya rutin dışı keyifler motivasyonu artırabilir. Düzenli egzersiz yapmak ve açık havada vakit geçirmek de bedensel-ruhsal uyum sürecini destekler” diyerek önerilerini paylaştı.

Kaynak: İHA