Göğsünde tespit edilen kitleyle başlayan yolculuğunda radyoterapi ve kemoterapi gören Yılmaz, bu kez yemek borusu kanseriyle karşı karşıya kaldı. Riskli görülen operasyonlar nedeniyle birçok hekimden olumsuz yanıt alan Yılmaz, Medicana International İzmir Hastanesi’nde Doç. Dr. Süleyman Günay sayesinde sağlığına yeniden kavuştu.
Elazığ’da yaşayan Penbe Yılmaz, ilk olarak kızının yönlendirmesiyle gittiği kontrolde göğsünde bir kitle olduğunu öğrendi. Ardından üç yıl boyunca kemoterapi ve radyoterapi gördü. Ancak bu süreç tamamlandığında yeni bir teşhis konuldu: yemek borusu kanseri. Bu kez erken evrede tespit edilen tümör, Endoskopik Submukozal Diseksiyon (ESD) adı verilen basit bir işlemle alınabilecekti. Ancak daha önce aldığı radyoterapi ve kemoterapi nedeniyle operasyon riske girmişti.
''DOKTORLAR ESD'YE ENDİŞEYLE YAKLAŞTI''
Tedavi sürecini anlatan Penbe Yılmaz, yaşadığı belirsizliği şu sözlerle ifade etti:
“Yemek borusunda tespit edilen tümör küçük olduğu için Elazığ’daki onkolog bir Endoskopik Submukozal Diseksiyon (ESD) denilen bir ameliyat önerdi. Ancak daha öncesinde radyoterapi aldığımız için doktorlarımız ESD yapamayacaklarını, riskli olduğunu belirttiler. ESD, belli bir aşamada tespit edilen tümörlerin kazıma işlemine deniyor. Özel teknolojilerle tümörlü kısmı vücuttan uzaklaştırıyorlar. Ama ben önceden bir kemoterapi ve radyoterapi tedavisi aldığım için doktorlar ESD uygulamasına endişeyle yaklaştı. Eğer radyoterapi ya da kemoterapi süreçlerim olmasaydı, bu ameliyatı daha kolay bir şekilde olabilirdim.”
Çareyi doktor doktor gezmekte bulan Yılmaz, İstanbul’daki birçok uzmana evraklarını ulaştırdı ancak umut verici bir yanıt alamadı. Ta ki İzmir’deki bir doktorla tanışana dek…
''İLK DEFA BİRİSİ BİZE OLUMLU DÖNÜŞ YAPTI''
Yılmaz, umutla çıktığı bu uzun yolda yüzünü güldüren gelişmeyi şu sözlerle paylaştı:
“İlk defa birisi bize olumlu dönüş yaptı. İstanbul’daki birçok doktora evraklarımızı gönderdik. Ama yapamayacaklarını söylediler. Yemek borusu ameliyatı çok zor bir ameliyattı. Ya ESD yapılacaktı ya da cerrahi bir operasyon geçirecektim. ESD’yi Doç. Dr. Süleyman Günay yaptı. İnsan böyle zamanlarda bir umut ışığı arıyor.”
ZOR BİR İŞLEM AMA MÜMKÜN
Yılmaz’a uygulanan tedavi süreci hakkında bilgi veren Medicana Sağlık Grubu Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Süleyman Günay, ESD uygulamasının zorluklarına dikkat çekti:
“Hasta daha öncesinde radyoterapi ve kemoterapi aldığı için ESD işlemini yapmak zorlaşıyor ve hasta bazı komplikasyonlara açık hale geliyor. Çünkü kemoterapi ve radyoterapi sırasında hastanın yemek borusundaki tabakalar birbirine yapışıyor. Bu da ameliyatı riskli kategoriye taşıdığından, ESD işlemini uygulamak zorlaşabiliyor. Ancak bu tür hastalara endoskopik tedavi imkanı sunulabilir.”
Operasyonun başarılı geçtiğini söyleyen Doç. Dr. Günay, Yılmaz’ın yemek borusundaki tümörün temizlendiğini ve biyopsi sonucunun temiz çıktığını belirtti.
ENDOSKOBİK ÇÖZÜM ÖNERİSİ
Hastaların çoğuna doğrudan cerrahi operasyon önerildiğine dikkat çeken Günay, bu yöntemin yaşam kalitesine etkilerine de değindi:
“Cerrahi müdahale sonrası hastanın yaşam konforu bozulabiliyor. Ameliyata bağlı ciddi komplikasyonlar gelişebiliyor. Yemek borusunun bir kısmı alınıp tekrar mide ile ağızlaştırınca hastalarda reflü atakları olabiliyor. Mide boşalım problemleri olabiliyor.”
Cerrahinin mümkün olmadığı durumlarda ESD’nin önemli bir seçenek olabileceğini vurgulayan Günay, şöyle devam etti:
“ESD denilen işlem, kalın bağırsakta daha rahat ve güvenli yapılabilir. Ama yemek borusu çok ince olduğundan aynı işlemi bu bölgede yapmak daha büyük hassasiyet gerektiriyor.”
Son olarak hastalara önemli bir uyarıda bulunan Doç. Dr. Süleyman Günay, cerrahi işlem önerilen hastaların mutlaka bir uzmana danışarak, endoskopik yöntemlerin mümkün olup olmadığını araştırmaları gerektiğini belirtti.