Televizyonun 20. yüzyıldaki merkezi konumunu kaybettiğini ancak tamamen ortadan kalkmadığını belirten Üsküdar Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Denizcan Kabaş, gelecekte televizyon deneyiminin hem kişiselleştirilmiş hem de kolektif olacağını vurguladı.
“Ekran biçim değiştirse de ‘ev içi ortak izleme’ geleneği sürecek. Televizyonun geleceği biraz da bunun üzerine inşa olacak; aynı anda hem kişiselleştirilmiş hem de kolektif bir ekran deneyimi.”
Televizyon Hibrit Bir Forma dönüşüyor
Dijital platformların televizyonun rakibi değil, ekosisteminin yeni merkezleri haline geldiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Kabaş, televizyonun yakın gelecekte hibrit bir yapıya bürüneceğini söyledi.
“Televizyonu yakın bir gelecekte hibrit bir form bekliyor: hem program akışı sürecek, canlı yayınlar devam edecek hem de izlerken durdurabildiğimiz, geri sardığımız ve ek unsurları interaktif bir şekilde kullanabildiğimiz modüler bir içerik evreni yaygınlaşacak.”
Televizyon artık bir cihazdan çok bir erişim yüzeyi olarak evlerimizde varlığını sürdürecek. İçerikler, geleneksel yayın mantığından çok platform merkezli olacak.
“Televizyon yirmi yıl sonra da evdeki en büyük ekran olarak önemini koruyacak fakat o ekrana gelen içerik, geleneksel yayın mantığından çok platform merkezli olacak.”
“Televizyon Öldü/Ölmüyor” tartışmaları
Televizyonun ölümü tartışmalarına da değinen Dr. Öğr. Üyesi Kabaş, bu tür tartışmaların medya tarihinin her döneminde tekrarlandığını söyledi.
“Bu tartışmayı iletişim ve medya araçlarının her bir evresinde tekrar tekrar gördük. Radyo için de sinema için de benzer söylemlerle karşılaşıldı. Nitekim hiçbiri ölmedi, en azından her şeyiyle ortadan kalkmadı, sadece biçim değiştirdi. Bugün televizyon için de ‘öldü’ denilen dönemin içerisinde olabiliriz ama aslında olan şey şu: Televizyonun 20. yüzyıldaki merkezi konumu sona erdi. Bu da oldukça doğal.”
Ev içi ortak izleme geleneği sürüyor
Gelecekte televizyonun fiziksel formunun değişeceğini belirten Kabaş, birlikte izleme pratiğinin önemine dikkat çekti.
“İnsanlar hâlâ aynı mekânda aynı şeyi izlemekten keyif alabiliyor. Farklı ekranlarda izlenen içerikler bile bir noktada ortak paylaşıma giriyor. Eş zamanlı izleme pratikleri de yine en temel iletişimsel eylemlerden olan ‘izlendiği sırada üzerine konuşmayı’ sürdürüyor.”
Dijital platformlar televizyon ekosisteminin merkezi oldu
YouTube, TikTok, Netflix gibi dijital platformların artık televizyonu dönüştüren bir güç olduğunu ifade eden Kabaş, genç izleyici davranışlarının bu dönüşümü hızlandırdığını söyledi.
“Tehditten ziyade zorunlu bir dönüşüm baskısı yaratıyorlar. Genç izleyici ritmi hızlandı, dikkat süresi daraldı ve içerik tüketimi ‘süreklilikten’ ziyade ‘anlık fragmanlar’ mantığına geçti. Geleneksel televizyon tüm yapısıyla bunun dışında kalırsa görünmez hâle gelecek.”
Lineer yayın yeni biçimlere evriliyor
Canlı yayın ve rutin içeriklerde lineer yayının önemini koruduğunu belirten Kabaş, dramatik içerik ve genç izleyicinin takip ettiği formatlarda ise dijital alandaki lineerliğin yeni biçimlere evrildiğini söyledi.
“Dolayısıyla televizyonu yakın bir gelecekte hibrit bir form bekliyor: hem program akışı sürecek, canlı yayınlar devam edecek hem de izlerken durdurabildiğimiz, geri sardığımız ve ek unsurları interaktif bir şekilde kullanabildiğimiz modüler bir içerik evreni yaygınlaşacak.”
Mobil ekran bırakılmayacak, büyük ekran terk edilmeyecek
Gençlerin mobil ekran tercihlerinin televizyonun yaşlı kuşak aracı hâline gelmesi anlamına gelmediğini vurgulayan Kabaş, televizyonun büyük ekran deneyimi ile genç kuşaklar için de çekici olacağını belirtti.
“Gençler mobil ekranı bırakmayacak ama büyük ekranı tamamen terk etmeyecek. Burada da dönüşen şey içeriği hangi bağlamda tükettiğimiz. Televizyon her dönem olduğu gibi izleyici olgusuyla karşılıklı bir ilişki içerisinde.”
Televizyon, biçim değiştirerek de olsa, evdeki merkezi ekran olma özelliğini sürdürecek ve dijital platformlarla entegre hibrit bir geleceğe doğru evrilecek.




