Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kullanılan ‘Robogait’ adlı Robotik Rehabilitasyon Cihazı, hastaların tedavi sürecine önemli katkılar sunuyor.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Kadriye Banu Kuran, cihazın robot destekli yürüyüş rehabilitasyonu sağladığını belirterek, muayenelerde uygun bulunan hastaların tedavisine hızla başlandığını ifade etti. Prof. Dr. Kuran, “Bir bebek nasıl emeklerken dikey konumla yürür hale geliyorsa aynı o şekilde başlıyoruz. Bu tür cihazlar sağ ve solla birlikte çalıştığı için öğrenmeyi kolaylaştırıyor, unutmayı engelliyor, çok yararlı. Hem ağrıların azalması hem hayata dönüş ve bağımsızlıklarının kazanılması açısından çok kazançlarımız olduğunu ve hastaların memnuniyetlerinin olduğunu görüyoruz” dedi.
Hastalar, cihazda yürürken karşılarındaki ekranda kendilerine ait avatarı izliyor. Avatar, hastanın hareketlerine göre yönlenerek görsel motivasyon sağlıyor. Tedavide, bacak kaslarının kuvveti ve kontrolünde artış sağlanması temel amaç olurken, işlev görmeyen alt ekstremitelerin normal yürüyüş düzeninde harekete geçirilmesi hedefleniyor.
Prof. Dr. Kuran, cihazın yerli üretim olduğunu belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bir takım nörolojik hasarı olan hastalarda, vasküler nedenlerle inme geçiren, travmatik beyin hasarı, omurilik felci ve hareket bozukluğu olan insanlar, multipl skleroz, parkinson gibi hastalar ve kimi zaman da kalça ve diz protezli hastaların yürümeye yardımcı olması için kullandığımız robotik bir yürüme cihazı. Bu tür cihazlar sağ ve solla birlikte çalıştığı için öğrenmeyi kolaylaştırıyor ve unutmayı engelliyor. Bu cihazlar konvansiyonel rehabilitasyon yöntemlerinin yanı sıra motivasyonunu artırmak ve hastada hala olanı ortaya çıkarmak açısından bir potansiyeli artırmak konusunda çok yararlı cihazlar.”
Hastanenin rehabilitasyon ünitesi 30 yataklı olup, bunların 10’u nörolojik rehabilitasyona ayrılmış durumda. Prof. Dr. Kuran, hastaların poliklinik kontrolleri sırasında da programa dahil olabildiklerini belirtti. Ancak cihaz kullanımı için bazı engeller bulunduğunu da ekledi: “Kişide kemik erimesi, ileri bası yarasının olması, bilişsel faaliyetlerin yapılan aktiviteyi algılama konusunda yeteri kadar iyi olmaması engel. Kilosu çok fazlaysa, boyu çok kısaysa; 1.40 cm’nin altındaysa bunlar hastanın cihaza uyumunu engelleyen şeyler.”
Tedavi süreci ve hastaların geri dönüşleri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Kuran, “Hem ağrıların azalması hem hayat dönüş ve bağımsızlıklarının kazanılması, denge koordinasyonlarının olması, bir yürümede esas olan; resiprokal hareketler ve senkronizasyon açısından çok kazançlarımız olduğunu ve hastaların bu memnuniyetlerinin olduğunu görüyoruz. Tabi keşke olmasa koruyucu tıp her zaman en önemlisi. Çayırbaşı Kampüsümüzde pediatrik rehabilitasyon grubumuz da oluşacak. Tedavi süremiz yaklaşık 20-30 dakika en fazla, daha fazlasında hasta yoruluyor, hastalar günaşırı gelebiliyor. Her şeyden önce hastanın bir oturma dengesine kavuşmuş olması lazım,” dedi.
Prof. Dr. Kuran, cihazın kullanım detaylarını da şöyle aktardı: “Bu cihazın harness dediğimiz bir korsesi var. Bu korse yukarıdaki askı sistemine asıldığı için hastanın yükünü alıyor. Örneğin; 70 kiloysanız neredeyse 40-50 kilogramlık bir yükle yürümeye başlıyorsunuz. Çok yavaş hızdan daha ortalama bir yürüyüş hızına kadar artırabiliyoruz, bu tamamen hastanın yürümesine bağlı. Bu harness ile yükünü aldığımız için ayakları hafiflemiş oluyor, dikleşmiş oluyor. Kollarını tutamaklara yasladığı için çok çok emniyetli oluyor. Düşme riskinin olmadığı, uyluk ve baldırlarına bir aparat giydirilerek bunların da eklem hareket açıklıkları ayarlanıyor.”
Son olarak, Prof. Dr. Kuran hastaların motivasyonunun önemine dikkat çekerek, “Hastayı öncelikle pasif, daha sonra kendi katılımı sonra da aktif yürüyebildiği bir duruma getiriyoruz. Burada gördüğümüz avatar onu orman içinde, dağlarda, göl kıyısında kendi hızına uygun bir şekilde yürütüyor. O, hem hastanın görsel olarak takip ettiği bir şey hem benzemeye çalıştığı bir durum. İsteriz ki; üst ekstremite, eller için de olsun bu robotlar çünkü genel olarak beynimizdeki temsiliyet anlamında ayaklarımız çok daha çabuk iyileşebiliyor. Hareket etme korkusu olabiliyor ama bize her zaman ulaşabilirler. Rehabilitasyon gerçekten önemli bir konu, devletimizin bu konudaki duyarlılığına gerçekten teşekkür ediyoruz. Tam anlamıyla bir bebek nasıl emeklerken dikey konumla yürür hale geliyorsa biz aynı o şekilde başlıyoruz. 50-60 kişilik bir ekibiz, farklı kampüslerde farklı tedavi ünitelerinde çalışıyoruz” diye konuştu.