Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Serra Alpözen Yağcı, dünyada önlenebilir zekâ geriliğinin en önemli nedeninin iyot eksikliği olduğunu vurguladı. Dr. Yağcı, eksikliğin ileri boyutlarında doğumsal anomaliler, düşük ve ölü doğum gibi ciddi sonuçların da görülebileceğini ifade etti.

Tiroid hormonlarının yapı taşını oluşturan iyot, anne karnından yaşlılığa kadar metabolizmanın ve bilişsel fonksiyonların düzenlenmesinde kritik bir rol oynuyor. SBÜ İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Dr. Serra Alpözen Yağcı, iyotun hayat boyu süren işlevlerini, eksikliğinin yol açabileceği tehlikeleri ve toplumda yaygın olan yanlış inanışları açıkladı. Dr. Yağcı, özellikle beyin gelişimi üzerinde hayati etkileri olan iyotun, sağlıklı büyüme ve gelişim süreci için anne karnından itibaren gerekli olduğunu belirtti.

Sonbaharda estetik yaptıranlar bu hataları yaparsa pişman olur!
Sonbaharda estetik yaptıranlar bu hataları yaparsa pişman olur!
İçeriği Görüntüle

Zekâ geriliğinin önde gelen sebebi

Dr. Alpözen Yağcı, iyot eksikliğinin bilişsel fonksiyonlar üzerindeki etkisine dikkat çekerek, “Hamilelik döneminde yaşanan iyot eksikliği, bebeğin beyin gelişimini olumsuz etkileyerek zekâ seviyesinde geriliğe ve yenidoğan hipotiroidisine (tiroidin az çalışması) yol açabiliyor. Dünyada önlenebilir zekâ geriliğinin en önemli nedeni iyot eksikliği. Bu eksikliğin daha ciddi durumlarında doğumsal anomaliler, düşük ve ölü doğum gibi sonuçlar bile görülebilir. İyot eksikliği yetişkin sağlığını da derinden etkiliyor; guatr (tiroid bezinin büyümesi) ve tiroid değerlerinde bozulmaya neden oluyor. Bu bozulmalar hem tiroidin yavaş çalıştığı hipotiroidi hem de hızlı çalıştığı hipertiroidi şeklinde ortaya çıkabiliyor. Hipotiroidide kronik yorgunluk, metabolizmanın yavaşlaması ve kilo alımı görülürken, hipertiroidi ise çarpıntı, terleme, kilo kaybı ve metabolizmanın hızlanması gibi şikâyetlere yol açabiliyor.” diye konuştu.

Yanlış tuz alışkanlıklarına dikkat

Türkiye’de iyotlu tuz kullanımında önemli ilerleme kaydedildiğini belirten Dr. Yağcı, bazı grupların hâlâ risk altında olduğunu vurguladı. Özellikle et, süt, yumurta gibi temel iyot kaynaklarını tüketmeyen vegan ve vejetaryenlerin iyot eksikliği açısından riskli gruplar olduğunu söyledi. Dr. Yağcı, “Bu kişilerin takviye alımını desteklemesi gerekebilir. İyotlu tuz sağlıksızdır veya deniz/kaya tuzu yeterli iyot sağlar gibi inanışlar bilimsel dayanaktan yoksundur. Hekim tavsiyesi olmadığı sürece iyotsuz tuz tüketilmemelidir. Halkın doğru bilgi için bilimsel verilere güvenen hekimlere danışması önemlidir. Ayrıca iyotlu tuzun faydasını korumak için yemek piştikten sonra eklenmesi ve serin, kuru yerlerde saklanması gerekir.” dedi.

Takviye ve Beslenme Önerileri

İyot takviyeleri konusunda uyarılarda bulunan Dr. Alpözen Yağcı, yüksek dozda iyot içeren damlaların hekim reçetesi olmadan kullanılmasının ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti. Yetersiz alım kadar fazla iyot alımının da tiroid fonksiyonlarını bozabileceğini ifade etti. Dr. Alpözen Yağcı, hamile olmayan yetişkinler için günlük 150 mcg iyot alımının hedeflenmesi gerektiğini söyledi.

Dr. Yağcı, iyotun en iyi kaynaklarını deniz ürünleri/kabuklu deniz ürünleri, süt ürünleri ve yumurta olarak sıraladı. Tiroid sağlığı için dengeli beslenmenin önemine değinerek, haftada 1-2 kez balık, günde 1-2 porsiyon süt/yoğurt ve haftada birkaç porsiyon peynir tüketilmesini önerdi. Öte yandan şalgam ve lahanagiller gibi guatrojenik yiyeceklerin tüketiminin minimuma indirilmesi gerektiğini ekledi.

Son olarak gebelik ve emzirme döneminde artan iyot ihtiyacına dikkat çeken Dr. Alpözen Yağcı, “Anne adayları ve emziren anneler, günlük beslenmelerine ek olarak 150 mcg iyot desteği mutlaka almalıdır.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: İHA