Günümüzde birçok insan, karar verirken ya da günlük yaşam içinde kendisini sürekli aşırı düşünme döngüsünün içinde bulabiliyor. Kaygı, belirsizlik, mükemmeliyetçilik gibi duygular, zihni tekrar tekrar aynı konulara yöneltiyor. Uzmanlara göre ise bu döngüden çıkmak için etkili yollar var.
ZİHNİNİZ KARAR VERMİŞ OLSA DA...
Sinirbilim alanında yapılan araştırmalar, kişinin bir karar verdikten sonra bile zihinsel olarak aynı konuyu tekrar ele almasının yaygın olduğunu ortaya koyuyor. Bunun en önemli nedeni ise kararın mantıklı olup olmadığını yeniden değerlendirme ihtiyacı.
Bazı durumlarda bireyler, ne istediklerini bilmelerine rağmen toplumsal baskılar nedeniyle kendi kararlarını sorgulamaya başlıyor. Bu durum hem karar alma sürecini yavaşlatıyor hem de kişiyi zihinsel olarak yoruyor.
"BENİM İÇİN NE İYİ?" SORUSU KRİTİK
Aşırı düşünme, bazı kişilerde kontrol hissi verse de, özellikle kaygı eşlik ediyorsa sağlıklı analiz yapmayı engelliyor. Uzmanlara göre bu noktada sorulması gereken soru “Doğru mu, yanlış mı?” değil, “Benim için ne iyi?” olmalı.
Kararların çoğu zaman mantıktan çok duygularla alındığını vurgulayan uzmanlar, kişinin duygularını tanımasının ve ihtiyaçlarını fark etmesinin süreci kolaylaştırdığını belirtiyor.
TEK SEANSLIK TERAPİ BİLE ETKİLİ OLABİLİR
Kaygı nedeniyle aşırı düşünce döngüsüne kapıldıysanız, bir uzmandan destek almak önemli bir adım olabilir. Psikolojik danışmanlık alanında çalışan uzmanlar, tek seanslık bir terapiyle bile bireyin düşüncelerini netleştirebildiğini ve çözüm yollarını görebildiğini belirtiyor.
BELİRSİZLİKLERLE YAŞAMAYI KABUL ETMEK
Hayatın gidişatını yüzde yüz bilmek mümkün değil. Bu nedenle, alınan kararların nereye gideceğini kesin olarak tahmin etmek çoğu zaman imkansız. Uzmanlar, belirsizlikle barışık yaşamayı öğrenmenin, zihinsel rahatlama sürecinde büyük rol oynadığını ifade ediyor.