Akciğer kanseri, dünya çapında milyonlarca insanı etkileyen, genellikle sigara kullanımının başlıca risk faktörü olduğu ciddi bir hastalıktır. Ancak, doğru beslenme, tedavi sürecinde önemli bir destekleyici faktör olabilir. Medical Park İzmir Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Gürhan Öz, akciğer kanseri tedavisinde beslenmenin önemini vurgulayarak, bu konuda hastaların bilmesi gereken bazı temel bilgileri paylaştı.
"BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİREN BESLENME"
Prof. Dr. Öz, akciğer kanseri tedavisinde doğru beslenmenin hastaların bağışıklık sistemini güçlendirmek ve tedaviye bağlı yan etkileri hafifletmek açısından büyük bir rol oynadığını belirtti. "Beslenme, kanser tedavisinin yerine geçmez ama tedavi sürecini daha iyi tolere etmeye yardımcı olabilir," diyen Prof. Dr. Öz, tedavi sürecindeki hastaların dengeli bir diyetle yeterli besin almasının önemine değindi.
RİSK FAKTÖRLERİ YAYGIN BELİRTİLER
Akciğer kanseri, akciğer dokusundaki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıyla oluşur ve genellikle sigara kullanımı en büyük risk faktörüdür. Ancak, pasif içicilik, hava kirliliği, asbest ve genetik faktörler de bu hastalığı tetikleyebilir. Prof. Dr. Öz, hastalığın belirtilerine de dikkat çekti. Uzun süre geçmeyen öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı, hırıltılı solunum, ses kısıklığı gibi solunumla ilgili belirtiler; iştahsızlık, kilo kaybı, halsizlik gibi genel belirtiler, ileri evrelerde ise kemik ağrıları, baş ağrısı, baş dönmesi ve lenf düğümü büyümesi gibi daha ciddi semptomlar görülebilir.
"ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIR"
Prof. Dr. Öz, bu belirtilerden biri ya da birkaçının uzun süre devam etmesi durumunda özellikle sigara içen veya risk faktörlerine sahip kişilerin mutlaka doktora başvurması gerektiğini vurguladı. Erken teşhis, tedavi şansını artıran en önemli unsurlardan biridir.
AKCİĞER KANSERİ İÇİN BESLENME ÖNERİLERİ
Akciğer kanseri hastalarına yönelik beslenme planlarında bağışıklık sistemini güçlendiren antioksidanlar, omega-3 yağ asitleri ve protein kaynaklarının ön plana çıktığını belirten Prof. Dr. Öz, ayrıca tedavi sürecinde mide bulantısı, iştahsızlık gibi yan etkilerin hafifletilmesinde bazı besinlerin yardımcı olabileceğini söyledi. Zencefil çayı, probiyotikler, sarımsak ve zerdeçal gibi besinler bağışıklık sistemini desteklerken, bol su içmek ve yumuşak gıdalar tüketmek ağız kuruluğunu giderebilir. Öte yandan, işlenmiş gıdalardan, aşırı şeker tüketiminden ve alkol ile sigaradan kaçınılması gerektiğini de ekledi.
CERRAHİ TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Akciğer kanseri tedavisinde cerrahi müdahale de önemli bir seçenek olabilir. Prof. Dr. Öz, hastanın durumuna bağlı olarak lobektomi, pnömonektomi, segmentektomi gibi farklı cerrahi yöntemlerin uygulanabileceğini belirtti. Ayrıca, minimal invaziv teknikler olarak VATS (Video Yardımlı Torakoskopik Cerrahi) ve robotik cerrahinin de hastaların daha hızlı iyileşmesini sağladığını ifade etti.
Tedavi sonrasında ise düzenli takibin büyük önemi olduğunu belirten Prof. Dr. Öz, sağlıklı beslenme, egzersiz, sigarasız yaşam ve psikolojik destek ile hastaların yaşam kalitesinin artırılabileceğini ve hastalığın tekrarlama riskinin azaltılabileceğini vurguladı.
Akciğer kanseri tedavisinde beslenme, cerrahi müdahale ve düzenli takip gibi faktörler bir arada düşünüldüğünde, hastaların daha iyi bir yaşam kalitesine kavuşması mümkün olabilir.
