Sabah alarmının birkaç dakika ertelenmesi çoğu kişi için zararsız bir alışkanlık gibi görülüyor. Ancak nörobilim uzmanlarına göre alarmı ertelemenin zararları düşünüldüğünden çok daha ciddi. Kısa süreli ek uyku, dinlenmeye değil; beyin fonksiyonlarında geçici bozulmalara, hormon dengesizliğine ve gün boyu süren dalgınlığa yol açabiliyor.
“5 dakika daha” düşündüğünüz gibi işe yaramıyor
Modern yaşamın yoğun temposu ve geç saatlere kadar süren ekran kullanımı, sabah kalkmayı her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Alarm çaldığında yapılan ilk refleks ise çoğu zaman “ertele” tuşuna uzanmak oluyor.
Uzmanlara göre bu kısa süreli uyumalar, beynin gerçek bir dinlenme kazanmasını sağlamıyor. Aksine gün boyunca sürebilecek sersemlik ve odak kaybının kapısını aralıyor.

Uyku döngüsü nerede bozuluyor?
Uyku, yaklaşık 90 dakikalık döngüler halinde ilerleyen evrelerden oluşuyor. Sabah alarmı ilk çaldığında çoğu kişi uykunun yüzeye yakın, uyanmaya hazır bir aşamasında oluyor. Ancak alarm ertelenip yeniden uykuya dalındığında beyin yeni bir döngüye girmeye başlıyor.
10 dakika gibi kısa bir sürede tekrar uyanmak, kişinin bu yeni döngünün en derin uyku evresinden zorla çıkarılmasına neden oluyor. Bu durum, tıpta “uyku ataleti” olarak adlandırılıyor.

Uyku ataleti nedir?
Uyku ataleti; uyanma sonrası ortaya çıkan:
-
Sersemlik hali
-
Karar vermekte zorlanma
-
Dikkat dağınıklığı
-
Algıda yavaşlama
gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Uzmanlar, alarmın ardı ardına ertelenmesinin bu etkiyi defalarca tetikleyerek kişinin güne daha yorgun başlamasına yol açtığını belirtiyor.

Hormon sistemi de etkileniyor
Sağlıklı bir uyanma sürecinde vücut, günün başlangıcına hazırlanmak için kortizol ve adrenalin dengesini kademeli olarak ayarlıyor. Ancak alarm ertelendiğinde bu süreç kesintiye uğruyor ve hormonlar düzensiz biçimde salgılanıyor.
Bu durum sabahları:
-
Çarpıntı
-
Gerginlik
-
Huzursuzluk
-
Anksiyete hissi
şeklinde kendini gösterebiliyor.
Öte yandan parçalı uyku, vücutta biriken ve “uyku baskısı” oluşturan adenozin maddesinin yeterince temizlenmesine de engel oluyor. Bu da gün boyu süren esneme, zihinsel bulanıklık ve halsizliğin nedenlerinden biri olarak gösteriliyor.

Psikolojik etkileri de dikkat çekiyor
Psikologlara göre alarmı ertelemek, güne ilk anda yapılması gereken işi ertelemek anlamına geliyor ve beynin “kaçınma” refleksini güçlendiriyor. Bu durum, gün boyunca:
-
Motivasyon düşüklüğü
-
İşlere başlamakta zorlanma
-
Düşük irade gücü
gibi sorunlara zemin hazırlayabiliyor.
Ayrıca sabah saatlerinde yaşanan zaman baskısı, kahvaltı atlanmasına ve güne stresle başlanmasına neden oluyor. Alarm çaldığında hemen kalkmak ise kişide kontrol duygusunu pekiştirerek psikolojik dayanıklılığı artırıyor.
Sağlıklı uyanmak mümkün mü?
Uyku uzmanlarına göre alarm erteleme alışkanlığından kurtulmak için birkaç basit yöntem etkili oluyor:
Ayağa kalkarak alarm kapatın
Alarmı yatağın yanına değil, kalkmadan kapatılamayacak bir noktaya yerleştirin.
Işıkla uyanın
Gün ışığı veya ışık simülasyonu yapan uyandırıcılar, biyolojik saati resetleyerek melatonin üretimini durduruyor ve doğal uyanmayı kolaylaştırıyor.
Haftasonu dahil aynı saatte kalkın
Düzenli uyanma saati, vücudu alarma bağımlı olmaktan çıkarıyor.
“5 dakika daha” yerine hareket
Yatakta kısa gerinme hareketleri veya kalkar kalkmaz içilen bir bardak su, metabolizmayı uyandırmanın en sağlıklı yolu olarak öneriliyor.




