Kolik olarak da bilinen bu durumun sebepleri ve çözüm önerileri üzerine değerlendirmelerde bulunan İAÜ VM Medical Park Florya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Bekir Çakmak, özellikle emzirme şekli ve annenin beslenmesinin bu süreçteki etkisine dikkat çekiyor.
Dr. Çakmak, "Emzirme sırasında bebek çok hava yutuyorsa veya anne süt akışı çok hızlıysa gaz şikâyeti artabilir. Bazı bebekler, annenin süt ürünleri veya gaz yapıcı yiyecekleri (lahana, baklagiller, soğan gibi) fazla tüketmesine hassas olabilir. Ancak bu hassasiyet her bebekte aynı şekilde görülmez" ifadelerini kullanıyor.
GAZ SANCISI NE SIKLIKLA GÖRÜLÜYOR
Gaz sancısının bebeklerde ne sıklıkla görüldüğünü anlatan Çakmak, bu durumun "sağlıklı bir bebekte günde en az 3 saat süren, haftada 3 günden fazla tekrarlayan ağlama nöbetleri" ile kendini gösterdiğini belirtiyor. Her 10 bebekten 2-3'ünde gözlemlenen gaz sancısı, genellikle 2-3. haftalarda başlıyor, 6-8. haftalarda zirve yapıyor ve 3-4. aya kadar kendiliğinden azalıyor. Ancak nadiren 5-6 aya kadar devam edebiliyor.
Sancının temel nedenleri arasında sindirim sisteminin olgunlaşmamış olması, bağırsaklarda normal gaz birikimi ve beyin-bağırsak iletişiminin tam oturmamış olması gibi faktörler yer alıyor. Ayrıca genetik yatkınlık ve duyusal aşırı uyarılma da gaz sancısına katkıda bulunabiliyor.
Emzirme yöntemine bağlı olarak da gaz sancısının etkilenebileceğini vurgulayan Çakmak, "Bazı çalışmalarda formül mama ile beslenen bebeklerde kolik şikâyetinin daha sık olduğu bildirilmiştir. Bunun nedeni mamanın sindiriminin daha zor olması ya da biberonla hava yutulması olabilir. Ancak tüm mama kullanan bebeklerde mutlaka gaz sancısı olacak diye bir kural yoktur" dedi.
GAZ SANCISINI HAFİFLETİN!
Gaz sancısını hafifletmek için uygulanabilecek yöntemler arasında karnına saat yönünde yapılan yumuşak masaj, ılık banyo, bebeğin hafifçe sallanması, ayaklarının bisiklet çevirme hareketiyle oynatılması ve 'Bebek kangurusu' gibi dik pozisyonlarda taşınması yer alıyor. Ancak her bebeğin bu yöntemlere verdiği tepkinin farklı olduğunu belirten Çakmak, ailelerin sabırlı olup deneme-yanılma yoluyla en uygun yöntemi keşfetmesi gerektiğini söylüyor.
Bunun yanı sıra, bazı probiyotiklerin gaz sancısına olumlu etkileri olduğu klinik çalışmalarda gösterildi. Özellikle Lactobacillus reuteri içeren probiyotiklerin ağlama süresini azalttığı belirtilirken, bitkisel çözümlerin (rezene, papatya gibi) dikkatli ve doktor kontrolünde kullanılması gerektiği vurgulanıyor.
Çakmak, ateş, kusma, kanlı dışkı, aşırı huzursuzluk ve beslenme reddi gibi durumların gaz sancısı dışında sorunların işareti olabileceğini, bu gibi durumlarda mutlaka doktora başvurulması gerektiğini belirtti.
Son olarak, ailelere bu süreci suçluluk hissetmeden ve destek almaktan çekinmeden atlatmaları tavsiyesinde bulunan Dr. Çakmak, "Bu süreç hem bebek hem de aile için zorludur. Gerekirse aile büyüklerinden yardım alınmalı, nöbetleşe uyuma planları yapılmalı ve destek gruplarıyla iletişim kurulmalıdır. Unutulmamalıdır ki bu geçici bir süreçtir" diye konuştu.
