Endonezya’da etkili olan tropikal Senyar Kasırgası, bölgede taş taş üstünde bırakmadı. Şiddetli yağışların tetiklediği heyelan ve seller nedeniyle en az 1000 kişi hayatını kaybederken, 2 bin 500 kişi yaralandı. Yüzlerce kişinin hâlâ kayıp olduğu bölgedeki bilanço her geçen saat ağırlaşıyor. Uzak Doğu'da yaşanan bu yıkım, Türkiye gibi sel ve deprem riski yüksek ülkelerde "güvenli yerleşim" tartışmalarını alevlendirdi.
"Dere yatağına kurulan şehirler büyük risk altında"
Yaşanan felaketi değerlendiren Jeoloji Mühendisi Fahri Çelik, dünyadaki en büyük güncel sorunun plansız yapılaşma ve sel baskınları olduğunu belirtti. Endonezya’nın başkenti Jakarta üzerinden örnek veren Çelik, şehrin bataklık ve dere yatakları üzerine kurulduğuna dikkat çekti.
Çelik, "Rakıma ve zemin etütlerine yeterince dikkat edilmemiş. Dere yatakları göz ardı edilmiş. Muhtemel bir yoğun yağışta milyonlarca insan can kaybı yaşayabilir. Çünkü dere yatakları, depremden daha tehlikeli ve daha risklidir" uyarısında bulundu.

Doğanın hafızası: "Dere geçtiği yerden tekrar akar"
Dünyanın birçok noktasında sel felaketleriyle mücadele edildiğini hatırlatan Çelik, jeoloji biliminin hayati önemine değindi. Şehirlerin kurulduğu alanların geçmişteki su yollarıyla olan bağının koparıldığını ifade eden Çelik, şu ifadeleri kullandı:
"Derelerin zaman içerisinde zikzak çizerek geçtiği bilinmeden bu alanlarda şehirler kuruldu. Ancak sonunda doğa kendi yolunu bulur; dere, geçtiği yerden tekrar akacaktır. Türkiye, Suudi Arabistan, Kuzey Irak ve Kıbrıs gibi bölgelerde de benzer riskler mevcut."

Bilimsel veriler ve jeolojik uyarılar
Çelik, felaketlerin önüne geçilebilmesi için zemin etütlerinin ve yerleşim yeri seçimlerinin bilimsel verilere dayanması gerektiğini vurguladı. Özellikle Türkiye'de dere yataklarındaki yapılaşmanın acilen denetlenmesi gerektiğini belirterek, "İnşallah ülkemizde böyle büyük acılarla karşılaşmayız" dedi.





