Yüksek psikolojik dayanıklılığa sahip bireylerin hem fiziksel hem de sosyal sağlığını olumlu etkilediğini belirten Aytop, “Dayanıklı bireyler zorluklarla karşılaştığında pes etmek yerine çözüm yolları üretir, eğitim, iş ve topluluk faaliyetlerinde aktif rol alır, özgüven ve öz-yeterlik duyguları sayesinde toplumsal rollere daha cesurca katılır. Bu tutum, hem sosyal başarıyı hem de yaşamdan keyif alma ve üretken olma kapasitesini artırarak özellikli bireylerin genel yaşam kalitesini güçlendirir.” dedi.

Ailenin rolü kritik

Özellikli bireylerin psikolojik dayanıklılığında ailelerin ve bakıcıların rolünün belirleyici olduğunu vurgulayan Aytop, “Aşırı koruyucu tutumlardan kaçınmak, bireyin bağımsızlık kazanmasını ve problem çözme becerilerini geliştirmesini sağlarken, etkili iletişim de duyguların ifade edilmesini kolaylaştırıyor.” diye konuştu.

Engellilik bireyin mizacına göre farklı etkiler gösterebiliyor

Aytop, engelliliğin bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal yeteneklerde kayıplara yol açabileceğini belirterek, “Bazı bireyler engelli olarak doğarken, bazıları için engellilik yaşamın herhangi bir döneminde aniden ortaya çıkabilir veya zaman içinde yavaş yavaş gelişebilir. Bu iki durumun psikolojik etkileri farklılık gösterebilir. Bireyin mizacı, kişilik özellikleri ve sahip olduğu psikolojik, sosyal, çevresel ve finansal kaynaklar, özellikli bireylerin iyi oluşu üzerinde olumlu veya olumsuz etkiler gösterebilir.” dedi.

Psikolojik dayanıklılık şartlara bağlı

Psikolojik dayanıklılığı, bireyin stresli ve zorlayıcı yaşam deneyimleri karşısında uyum sağlayabilme ve güçlenerek ilerleyebilme yeteneği olarak tanımlayan Aytop, engellilik deneyiminin hem olumlu hem de olumsuz etkiler gösterebileceğine dikkat çekti. Aytop, “Engellilik deneyimi, bireyleri yaşamın zorluklarına karşı daha sabırlı, esnek, uyumlu ve anlayışlı olmaya teşvik edebilir. Ancak toplumsal önyargılar, fiziksel sınırlılıklar, erişim sorunları ve ekonomik zorluklar psikolojik dayanıklılığı zedeleyebilir.” ifadelerini kullandı.

‘Ne yesem?’ stresini bitirmenin pratik yolu
‘Ne yesem?’ stresini bitirmenin pratik yolu
İçeriği Görüntüle

Dayanıklılığı artıran faktörler

Aytop, özellikli bireylerin psikolojik dayanıklılığını artıran faktörleri şöyle sıraladı: “Bireyin öz-şefkati, öz-saygısı, öz-değeri, öz-yeterliği, öz-farkındalığı, kendini kabulü, anlam ve amaç arayışı, erdemleri ve karakter güçleri ile etkili iletişim ve empati becerileri, dayanıklılığı güçlendiren önemli psikolojik kaynaklar arasında yer alıyor. Ayrıca aile içi sağlıklı iletişim, karşılıklı anlayış, adil görev dağılımı ve değişen koşullara uyum, bireyin kendini değerli hissetmesini ve zorluklarla başa çıkmasını destekliyor.”

Sosyal destek ve erişim imkanları önemli

Toplumdan algılanan desteğin yalnızlık ve izolasyon hissini azalttığını belirten Aytop, “Yapılandırılmış psikoterapi, bireylerin esneklik, farkındalık ve problem çözme becerilerini artırırken; erişilebilir fiziksel ortam, eğitim ve istihdam olanakları, zorbalık ve ayrımcılığın azaltılması, özellikli bireylerin hem günlük yaşamda hem de psikolojik olarak daha dayanıklı olmalarını sağlıyor.” dedi.

Toplumdaki önyargılar psikolojik dayanıklılığı zayıflatıyor

Aytop, toplumdaki önyargıların ve etiketleyici tutumların, bireyin kendini değerli hissetmesini zorlaştırdığını ifade ederek, “Sürekli mücadele gerektiren mimari ve sistemsel engeller, kronik stres, tükenmişlik ve yorgunluğa yol açarken, aşırı korumacı veya baskıcı aile ve çevre tutumları bireyin bağımsızlık, özgüven ve kendini gerçekleştirme çabalarını engelleyebiliyor.” diye konuştu.

Hobiler ve rutinler dayanıklılığı artırıyor

Duygusal farkındalık geliştirmek, zor duyguları tanıyıp kabul etmek ve sanatsal ya da sportif faaliyetlerle kendini ifade etmenin önemli olduğunu vurgulayan Aytop, “Düzenli uyku, dengeli beslenme, fiziksel hareket ve sosyal destek ağlarının güçlendirilmesi dayanıklılığı besliyor. Kendine zaman ayırmak, hobilerle ilgilenmek, öz-şefkat göstermek ve küçük, gerçekçi hedefler belirlemek ruhsal dengeyi ve içsel güveni artırıyor. Rehabilitasyon programları, destek grupları ve gerektiğinde profesyonel psikolojik destek, bireyin kaynaklarını etkin şekilde kullanmasını sağlıyor.” ifadelerini kullandı.

Toplumun rolü büyük

Toplumun özellikli bireylere karşı kapsayıcı tutumunun önemine dikkat çeken Aytop, “Fiziksel çevrede erişilebilirlik düzenlemeleri, eğitimde fırsat eşitliği ve kapsayıcı politikalar, bireyin bağımsızlık, özgüven ve sosyal aidiyet duygusunu güçlendiriyor. Ayrıca toplumun bilinçlenmesi ve farkındalık çalışmaları, yanlış inanç ve önyargıları azaltarak sosyal izolasyon ve psikolojik sıkıntı riskini düşürüyor.” dedi.

Dayanıklılık sağlığı olumlu etkiliyor

Yüksek psikolojik dayanıklılığın, bağışıklık sistemi, iyileşme süreçleri ve sosyal ilişkiler üzerinde koruyucu etkisi olduğunu belirten Aytop, “Dayanıklı bireyler stresle daha sağlıklı başa çıkar, duygularını düzenler, sorunlarla etkili şekilde yüzleşir ve gerektiğinde sosyal veya profesyonel destek alarak ruhsal yüklerini hafifletir. Bu tutum, hem sosyal başarıyı hem de yaşamdan keyif alma ve üretken olma kapasitesini artırarak özellikli bireylerin genel yaşam kalitesini güçlendirir.” şeklinde konuştu.

Aile desteği kritik rol oynuyor

Aytop, ailelerin aşırı koruyucu olmaktan kaçınması gerektiğini vurgulayarak, “Bireyin engelliliğini kabul etmek, eleştirel değil destekleyici bir tutum sergilemek ve güçlü yönlerine odaklanmak, özsaygı, yeterlilik inancı ve kendine güveni artırıyor. Bireyin günlük yaşamda sorumluluk almasına izin vermek, kişisel bakım, ev işleri veya sosyal aktivitelerde katkıda bulunmasını desteklemek; kontrol duygusunu ve dayanıklılığı güçlendiriyor.” dedi.

Kaynak: BASIN BÜLTENİ