Dünya Alzheimer Farkındalık Ayı kapsamında, beslenmenin beyin sağlığı üzerindeki etkileri yeniden gündeme geldi. Harvard ve MIT destekli araştırmalara göre Akdeniz tipi beslenme, genetik risk taşıyan bireylerde bile Alzheimer gelişimini yavaşlatabiliyor.
Medicana Çamlıca Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Uzm. Dyt. Deniz Pirçek, “Antioksidan, vitamin ve sağlıklı yağlarla beyin sağlığı korunabiliyor” diyerek Akdeniz diyetinin beyin fonksiyonlarını destekleyen etkilerini anlattı.
Akdeniz tipi beslenme; sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagil, balık ve zeytinyağını temel alıyor. Uzm. Dyt. Pirçek, “Diyetin içerdiği vitamin, mineral ve özellikle polifenol gibi antioksidanlar sayesinde beyinde hücre hasarına yol açan oksidatif stres baskılanıyor. Bu sayede nöronların korunmasına ve beyin fonksiyonlarının sürdürülmesine destek oluyor. Polifenoller, oksidatif stres ve iltihap gibi dejeneratif süreçleri baskılayarak yalnızca Alzheimer değil, Parkinson ve diğer demans türlerine karşı da koruyucu bir rol üstleniyor” dedi.
ALZHEİMER RİSKİNİ AZALTMADA BÜTÜNCÜL YAKLAŞIM
Beslenme ve Alzheimer arasındaki ilişki üzerine yapılan çalışmalarda genellikle tek tek besin bileşenleri öne çıkarken, Uzm. Dyt. Pirçek asıl önemli olanın Akdeniz diyetinin bütüncül yapısı olduğunu vurguladı:
“Omega-3 yağ asitleri, antioksidanlar ve polifenoller birlikte çalışarak beyin fonksiyonlarını destekliyor. İnflamasyon, oksidatif stres, damar bozuklukları ve protein birikimi gibi Alzheimer’ın altında yatan süreçleri aynı anda hedef alıyor. Tek bir takviyeye odaklanmak yerine, Akdeniz diyetini bir yaşam tarzı olarak benimsemek çok daha güçlü bir koruma sağlıyor.”
ZEYTİNYAĞI, CEVİZ VE BALIK BEYİN İÇİN ÖNEMLİ
Uzm. Dyt. Pirçek, “Akdeniz mutfağının üç temel unsuru beyin sağlığı için özel önem taşıyor” diyerek şunları ekledi:
“Düzenli zeytinyağı tüketimi bilişsel gerileme riskini azaltırken, ceviz omega-3 yağ asitleri, vitaminler ve minerallerle nöronların beslenmesine katkıda bulunuyor. Balık ise yüksek kaliteli protein ve esansiyel yağ asitleri sayesinde hem kardiyovasküler hem de bilişsel sağlık için kritik rol oynuyor. Zeytinyağı, ceviz ve balığı soframızdan eksik etmemek, beyin sağlığı için atılacak en basit ama en etkili adımlardan biridir.”
GENETİK YATKINLIKTA DA KORUYUCU ETKİ
Alzheimer’ın güçlü risk faktörlerinden biri olan APOE4 gen varyantına sahip kişilerde hastalık riski artıyor. Ancak son araştırmalar, bu yüksek risk grubunda bile Akdeniz diyetinin koruyucu etkiler sunduğunu gösteriyor. Uzm. Dyt. Pirçek, “Alzheimer için yüksek genetik riske sahip bireylerde bile Akdeniz diyeti düzenli uygulandığında demans gelişme riski düşüyor ve bilişsel gerileme yavaşlıyor” dedi.
BESLENMENİN ÖTESİNDE SAĞLIKLI YAŞAM
“Akdeniz diyeti beyin sağlığında önemli bir rol oynasa da tek başına yeterli değil” diyen Uzm. Dyt. Pirçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Düzenli fiziksel aktivite, zihinsel egzersizler, kaliteli uyku, stres yönetimi ve sosyal ilişkilerin güçlendirilmesi de beyin fonksiyonlarını koruyor. Sigara ve aşırı alkolden uzak durmak, yeni şeyler öğrenmek, bulmaca çözmek veya satranç oynamak gibi zihinsel aktiviteler de en az beslenme kadar önemlidir.”
GÜNLÜK HAYATTA UYGULAMA İPUÇLARI
Modern yaşamda Akdeniz tipi beslenmeyi sürdürülebilir kılmak için Uzm. Dyt. Pirçek, şu önerilerde bulundu:
“Tabakların küçültülmesi, şekerli içecekler yerine maden suyunun tercih edilmesi, aç karnına gıda alışverişinin yapılmaması ve kaçamakların dengelenmesinin öğrenilmesi bu beslenme modelini günlük hayatın doğal bir parçası haline getirir. Önemli olan bu beslenmeyi bir diyet değil, ömür boyu sürdürülebilir bir yaşam biçimi olarak görmek.”