Son zamanlarda ülkedeki umutsuzluğun yaşı ilkokul çağına dek düşmeye başladı ve gençler amaçlarının körelmesinin endişesi içindeler. Tabii ki öğrencilerin dışında doktorların da antidepresan kullandığını öğrendik. Nitekim sadece öğrencilerin çoğunluğunda antidepresan kullandığına şaşırmakla kalmadım, doktorların çoğunun da antidepresan kullandığını duyduğuma çok şaşırdım.
Geçen hafta İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Süleyman Kaynak ile görüştüm. Doktorların çoğunun antidepresan kullandığını açıkladı. Duyduklarım beni şoke etmişti. Türkiye’deki şiddet sarmalının arttığı, doktorların sözel ve fiziksel tehditle birlikte ölümle burun buruna gelmesinde kurtarıcı yol olarak ‘antidepresan’lara yöneldiği bir diğer endişe edici durumdur. Doktorlar ülkeyi terk ediyor, ülkeyi terk edemeyenler ise antidepresan kullanıyor. Öğrencilerden biriyle de bu süreci konuşunca onun da aynı ilaçları kullandığını öğrendim.
Yani bir sınıfın yarısı, kendini umutsuz ve stresli hissederken; bundan kurtulmak için de ilaç kullanıyor. İlaç kullanmayanların yarısı da antidepresanlara karşı geliyor.
Literatürde antidepresanın özelliği, depresyon, stres, distimi denilen rahatsızlıklardan uzaklaşmak, bir süre unutmak için kullanılan psikolojik ilaçtır. Bu ilacın bir de yan etkileri mevcut. Onlar da hazımsızlık ve mide ağrıları, ishal veya kabızlık, iştah kaybı, aşırı yemek yeme, baş dönmesi, uykusuzluk, baş ağrısı gibi etkileri de olduğu dikkati çekiyor.
Geçen gün Marmara Üniversitesi öğrencilerinden biri ile konuştum. Umudunu kaybetmenin en net örneklerini verdi bana. Türkiye’de gençlerin üzerinde baskı ve umutsuzluk hastalık sebeplerine tek tek değindik.
‘Sınıfımızın yarısı antidepresan kullanıyor’
Öğrenciler okuldaki yaşamı ve ileriye dönük planlarını nasıl ele aldıklarını sorduğumda, öğrencilerin artık geleceğe yönelik planlarının olmadığına işaret etti. Ve şu korkutucu cümleyi kurdu: “Sınıfımızın yarısı antidepresan kullanıyor.”
Gençlerin gelecekten kaygısı artık son noktaya ulaşmış. Türkiye’nin yıllardır süren gündeminin içindeki endişelerin siyasi boyutuyla yok olmasını biraz olsun anlayan gençler için artık umut denen şey kalmamış. Tek istekleri, Türkiye’yi terk etmek.
Gelecek planlarını kuramayan ve akademik kariyer planını yapamayan bir üniversite öğrencisi; kolay para kazanmanın eşiğini de şöyle anlatıyor:
“Okuldaki tanıdığım, konuştuğum öğrencilerin çoğu, kolay yoldan para kazanma gayreti içindeler. Mezun olsa dahi kendi işini yapamayacağını biliyor. Sanal para ya da başka para getiren şeylere girişiyor.”
Gençlerin kariyer plansızlığı
Gençlerin gelecekteki kaygısının bitmesiyle, kendi işini yapamadıklarını da anladıklarında geriye ise sadece mezun sonrasında rastgele bir plan yapmak kalıyor. O da alışveriş merkezlerinin bir mağazasında satış danışmanı, güvenlik görevlisi, bekçi, imam, polis, asker, kasiyer gibi farklı hizmet sektöründe emek harcamakla ömrünü çürütmek. Buna da kariyer planlanması denemez!
Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, “2019 yılında 49 milyon 857 bin kutu antidepresan ilaç satılırken bu sayı 2020’de 54 milyon 625 bine çıktı. 2021’in ilk üç ayında ise 15 milyon kutu antidepresan ilaç satıldı,” ifadesine ek olarak şunları söylemişti: “2021’in sonunda bu rakamın 60 milyona çıkması bekleniyor.”
Türkiye’nin intihar vakaları da yine bu oranda artış göstermesi üzerinde şunları da aktarmıştı Bulut, “2002-2019 yılları arasında geçim sıkıntısı nedeniyle 5 bin 806 kişi intihar ettiği ülkemizde, intihar vakaları son 20 yılda artış gösterdi. Birleşmiş Millet’in (BM) 149 ülkede yaptığı araştırmada belirlenen sonuç Dünya Mutluluk raporuna göre, geçen yıl 93’üncü sırada yer alan Türkiye, 104. sıraya geriledi.”
Umutların yıkıldığı, gelecek kaygısının arttığı, ileriye dönük herhangi bir planın yapılmaması durumunda ortaya günlük yaşama devri geliyor. 50-70 kişilik sınıfın yarısı antidepresan kullanıyorsa, okulun yarısı bu umutsuzluk ve stresin içinden çıkmak için antidepresan ilaçlarına saldırıyor demektir. Ayrıca bu ilaçların da fiyatı sık sık artış gösteriyor.
Yine bana konuyla ilgili açıklama yapan Marmara Üniversitesi Dil öğrencisi; “Şu anda ‘Selectra’ ilacını kullanıyorum. Geçen yıl 20 liraydı, bu yıl ise 149 lira,” açıklamasını yapmıştı. Bu ilacın 100 mg fiyatı ise diğer ilaçlar gibi sık sık artıyor.
Prozac ve Fulsac’lar; geçen yıl 50 liraydı, bu yıl 100 liradan satılıyor.
CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, 2021 yılına ilişkin Antidepresan kullanımı raporuna göre; 59 milyon 641 bin kutu artmış. Yani önceki yıla göre 5 milyon antidepresan kullanımında artış gözlenmiş.
CHP’li Bulut, bu duruma ise şöyle bir endişe verici açıklamaya yapmıştı: “Son iki yıldır antidepresan kullanımı neredeyse 10 milyon kutu artmış durumda. İlaç kullanımı rekor seviyeye ulaştı.”
Bu gidişat oldukça kötü.
Birleşmiş Millet Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı (SDSN) ‘2022 Dünya’nın en mutlu ülkeleri’ raporunda yine Türkiye çokça gerilere düştü.
İskandinav ülkeleri sürekli mutluluk rekorunu elinde bulundururken, Türkiye ise 8 basamak daha gerileyerek yine mutsuzluk, endişe, stresli bir 112. sıraya geriledi. Artık sadece yaşlısı değil, henüz ergenliğe girmemiş çocuklar da stresli, endişeli, mutsuz…