Gerçek açlıkla duygusal açlık arasındaki fark çoğu zaman fark edilmez. Eğer sık sık fiziksel bir açlık hissetmeden yemek yiyor, özellikle tatlı veya karbonhidratlı gıdalara yöneliyorsanız, bu durum duygusal yemenin güçlü bir sinyali olabilir.

Yemek sonrası kendinizi suçlu, pişman ya da utanmış hissediyorsanız, yeme davranışınızın duygusal bir zemine oturduğunu gösterir. Duygusal yiyenler genellikle yeme davranışlarını kontrolsüz ve ani bir dürtüyle gerçekleştirirler.

KENDİNİZİ BUZDOLABININ ÖNÜNDE BULUYORSANIZ

Sınav, iş baskısı, aile içi sorunlar veya duygusal çöküntüler yaşarken sürekli atıştırma isteği duyuyorsanız, bu bir savunma mekanizması olabilir. Yani yemek, stresle baş etmenin otomatik bir yolu haline gelmiş olabilir.

YEMEĞİ BİR TESELLİ VEYA ÖDÜL OLARAK GÖRMEK

Kendinizi kötü hissettiğinizde “Bir tatlıyla moral bulayım”, başarılı olduğunuzda ise “Hak ettim, pizza söyleyeyim” gibi düşünceler içindeyseniz, yemeği bir ödül ya da avunma aracı olarak kullanıyor olabilirsiniz. Bu, sağlıksız bir duygusal bağın göstergesidir.

YEME KRİZLERİNİN BELİRLİ DUYGULARLA TETİKLENMESİ

Duygusal yeme bozukluğu yaşayan bireyler, belli duygular ortaya çıktığında otomatik olarak yemeğe yönelirler. Özellikle öfke, yalnızlık, can sıkıntısı ya da kaygı anları bir “yeme atağı” ile sonuçlanabilir. Bu döngü fark edilip müdahale edilmezse uzun vadede kilo sorunlarına ve psikolojik yüklemelere yol açabilir.

Bakan Memişoğlu İsrail’i sert sözlerle kınadı
Bakan Memişoğlu İsrail’i sert sözlerle kınadı
İçeriği Görüntüle

DUYGUSAL YEME İLE NASIL BAŞ EDİLİR?

Uzmanlar, duygusal yeme ile başa çıkmak için şu adımları öneriyor:

• Gerçek açlık ve duygusal açlığı ayırt etmeye çalışın
• Yeme günlüğü tutarak tetikleyici duyguları not alın
• Stres yönetimi teknikleri (nefes egzersizi, meditasyon, yürüyüş) uygulayın
• Profesyonel destek almaktan çekinmeyin

Muhabir: Haber Merkezi