İzmir’in kuzeybatısında, denizle tarihin iç içe geçtiği bir sahil kasabası tüm sadeliğiyle göz kamaştırıyor. Antik dönemde “Phokaia” olarak anılan bu bölge, bugünkü adıyla Eski Foça, adeta bir açık hava müzesi. Rüzgarın taşıdığı tuzlu havaya karışan geçmişin izleri, begonvillerle bezeli sokaklarda hâlâ nefes alıyor.
Eski Foça’nın tarihi, yalnızca Ege’yle sınırlı değil. Bu kasaba, antik Phokaialıların kurduğu kolonilerden biri olarak Marsilya’nın da tarihsel atası. Her taşında denizcilik geçmişini, her kıyı çizgisinde Akdeniz’e açılan bir yolculuğu hissetmek mümkün. Bugün bile o ruh, kayalık kıyılarda esen rüzgârla varlığını sürdürüyor.
Tarihin katmanlarını yürüyerek keşfetmek isteyenler için Eski Foça tam anlamıyla bir cennet. Foça taşıyla inşa edilmiş evler, Osmanlı ve Rum mimarisinin iç içe geçtiği şapel kalıntıları, sahile nazır yel değirmenleri… Her biri, geçmişin zarif birer temsilcisi. Dar sokaklarda atacağınız her adımda, geçmişin fısıltılarını duymaya hazır olun.
Eski Foça’da denize girmek sadece yüzmek değil, aynı zamanda bir masalın içine adım atmak demek. Siren Kayalıkları, Odysseus’un yolculuğuna ilham veren mitolojik yaratıkların evi olarak biliniyor. Gün batımında bu kayalıkların çevresinde yapılan tekne turları, manzarasıyla adeta büyülüyor. Bir diğer durak ise Athena Tapınağı’nın kalıntıları; denize karşı duran bu kutsal alan, tarih ve manzaranın nadir buluşma noktalarından biri.
Foça’nın serin sularında yüzmek isteyenler için birbirinden farklı alternatifler var:
Mersinaki Koyu: Kumluk yapısıyla çocuklu ailelerin gözdesi.
Sazlıca Koyu: Kamp ve doğayla iç içe yüzme keyfi için ideal.
Acar Kamping & Halk Plajı: Tesissiz ama doğayla uyumlu seçenekler arayanlara.
İngiliz Burnu: Şnorkelle keşif yapmak isteyenlerin favorisi.
Her biri berraklığı ve doğallığıyla öne çıkıyor.
Eski Foça, denizi kadar mutfağıyla da adından söz ettiriyor. Gün batımında limanda oturup, denizden yeni çıkan balığın ızgarada pişmesini beklemek, buraya gelen herkesin ritüeline dönüşmüş durumda. Lezzet arayanların adresi belli: Foça’da balık bir başka pişiyor, bir başka yeniyor.
Çünkü burada kalabalık yok. Gürültü yerine dalga sesi var. Büyük otel zincirlerinin yerini butik oteller ve samimi pansiyonlar almış. Her köşesi fotoğraflık, her anı huzur dolu. Tarih, doğa ve dinginlik arayanlar için Eski Foça, Ege’nin saklı kalmış cevherlerinden biri olmaya devam ediyor.
