Modern yaşamın getirdiği hızlı ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları, karaciğer yağlanmasının hızla artmasına neden oluyor. VM Medical Park Bursa Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Büşra Neslişah Arslan, hastalığın erken evrelerinde genellikle belirti vermediğini, ancak tedavi edilmediğinde siroz gibi ciddi karaciğer yetmezliklerine zemin hazırlayabileceğini vurguladı.
Geçmişte sirozun en sık nedeninin viral hepatitler olduğunu hatırlatan Dr. Arslan, "Günümüzde ise yanlış beslenme ve hareketsiz yaşam tarzı ön plandadır" dedi. Ayrıca karaciğer yağlanmasının, vücut kitle indeksinin yüksekliği, bel çevresinin kalınlığı, yüksek kan şekeri, insülin direnci, hipertansiyon ve kanda yüksek yağ seviyeleri gibi kardiometabolik risk faktörleriyle ilişkili olduğunu belirtti.
RUTİN KONTROL YAPTIRIN!
Hastalığın belirtileri hakkında bilgi veren Dr. Arslan, "İlk evrelerde genellikle hiçbir belirti görülmez. İlerleyen dönemlerde karın ağrısı, halsizlik ve yorgunluk gibi şikâyetler ortaya çıkabilir. Daha ileri evrelerde ise karında ve bacaklarda sıvı birikimi gibi ciddi belirtiler görülebilir" ifadelerini kullandı. Risk faktörleri taşıyan kişilerin, mutlaka iç hastalıkları uzmanına başvurarak rutin kan tahlili ve karaciğer ultrasonu yaptırmaları gerektiğini söyledi.
Dr. Arslan, hastalığın tedavisinde yaşam tarzı değişikliklerinin temel olduğunu belirterek, "Beslenme alışkanlıklarımızı gözden geçirmeli; aşırı yağlı, hazır ve işlenmiş gıdalardan, şekerli yiyeceklerden ve fazla karbonhidrattan uzak durmalıyız. Haftada 3-4 gün, 30-45 dakika tempolu yürüyüş gibi düzenli egzersizlerle karaciğer yağlanmasının önüne geçebiliriz" dedi. Ayrıca, sağlıklı beslenme ve düzenli egzersizin karaciğer enzimlerinde hızlı iyileşme sağladığını ancak ultrasonografik düzelmenin zaman alabileceğini vurguladı.
Son olarak, ileri düzey yağlanma veya eşlik eden risk faktörlerinin kontrol altına alınmasında gerektiğinde ilaç tedavisinin devreye girebileceğini hatırlatan Dr. Arslan, "Karaciğer sağlığına yönelik erken önlem almak, ileride karşılaşılabilecek kötü sonuçların önüne geçmek açısından hayati önem taşır" diyerek uyarılarda bulundu.