Pandemiyle birlikte artan ekran kullanımı, göz sağlığı açısından ciddi bir tehdide dönüştü. Uzmanlar, dijital göz yorgunluğu olarak bilinen bu modern çağ rahatsızlığının her yaş grubunda etkisini artırdığını belirtiyor. Özellikle çocuklarda artan miyop vakaları dikkat çekerken, yetişkinlerde ise göz kuruluğu, baş ağrısı ve odaklanma problemleri gibi sorunlar öne çıkıyor.

VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Çağrı Yiğit, dijital ekranlara uzun süre maruz kalmanın "çağın hastalığı" olarak nitelendirilen dijital göz yorgunluğunu tetiklediğini ifade etti. Yiğit, bu durumun çocuklardan yetişkinlere kadar birçok kişide kalıcı göz problemlerine yol açabileceği konusunda uyarıyor.

DİJİTAL GÖZ YORGUNLUĞU

Op. Dr. Yiğit, “Dijital göz yorgunluğu çağımızın hastalığı. Şu anda gelişen teknolojiyle birlikte otomasyon sistemlerinin artması ve yazılım programlarının sık kullanılmasından dolayı artık günümüzde telefon, tablet, bilgisayar gibi birçok teknolojik ürüne maruz kalmaktayız. Özellikle ekran başında geçirilen sürelerin arttığını görmekteyiz ve bundan dolayı vücudumuzun yanı sıra gözlerimizde de ciddi şekilde rahatsızlıklar oluşmaktadır. Artık dijital göz yorgunluğu denilen tabir, toplumda sık görülmeye başlandı. Bu, literatürde 'Computer Vision Syndrome' olarak adlandırılmaktadır” dedi.

Ekranlardan yayılan mavi ışığın göz yapısına zarar verdiğini ifade eden Yiğit, bu durumun retina üzerinde oksidatif hasar oluşturduğunu ve gözyaşı kalitesini ciddi şekilde düşürdüğünü belirtti. “Polikliniğimize gözlerde yanma, batma, huzursuzluk, baş ağrısı, yakına uyum bozuklukları, duruş bozuklukları gibi şikâyetlerle çok fazla başvuran hastalar görmekteyiz. Dijital göz yorgunluğunda uzun süre ekran maruziyetinden sonra ekrandan yansıyan özellikle mavi ışınların retina üzerinde oksidatif hasar oluşturduğu gözlemlenmiştir. Bu durum, gözde yorgunluk ve yakına uyum bozukluklarının tetiklenmesinden sonra gözyaşı film tabakasında azalmaya neden olarak gözyaşı kalitesini ciddi şekilde azaltmaktadır” dedi.

Göz kuruluğu ve gözle ilgili diğer problemleri azaltmak için basit önlemlerin etkili olabileceğini belirten Yiğit, bilinçli göz kırpmanın önemine dikkat çekerek şu önerilerde bulundu: “Yapılan çalışmalarda klinik olarak bilinçli göz kırpma refleksinin göz kuruluğunu yüzde 60 oranında azalttığı gösterilmiştir. Bu yüzden hastalarımıza ekran başındayken göz kırpma reflekslerini bilinçli olarak artırmaları gerektiğini söylüyoruz. Ekran başındayken yoğun şekilde ekran maruziyetine kalmamak için 20 dakikada bir 20-20-20 kuralını uygulayarak, 20 saniye odanızın uzak noktalarına bakmanızı öneriyoruz.”

EKRAN MESAFESİ ÖNEMLİ!

Ekran kullanımına bağlı olarak şaşılık riskinin de arttığını vurgulayan Yiğit, ekran mesafesinin de göz sağlığı açısından önem taşıdığını belirtti. “Ekranın göz mesafesinin yaklaşık 40-50 santimetre uzağında olmasını, daha yakın mesafede olmamasını istiyoruz çünkü daha yakın ekran maruziyeti hem göz kuruluğu şikayetlerini tetiklemekte hem de akomodasyon verjant dediğimiz yakına uyum binoküler çift görme bozukluklarında oluşan bazı gizli şaşılıkları da ortaya çıkarmaktadır” diye konuştu.

Anksiyete sadece ‘endişe’ değil
Anksiyete sadece ‘endişe’ değil
İçeriği Görüntüle

Pandemi süreciyle birlikte çocuklarda miyop vakalarında artış yaşandığını da dile getiren Yiğit, bu durumu "miyop pandemisi" olarak tanımladı. Duruş pozisyonunun da göz sağlığı üzerinde etkili olduğunu belirten Yiğit, ekran kullanımında oturuş şeklinin, mesafenin ve ekran konumunun önemli olduğuna dikkat çekti. “Hastalarımızın duruşlarına dikkat etmeleri, daha sık dik oturmaları ve ekranlarını özellikle 40-50 santimetre uzaklıkta ve 10-15 santimetre göz seviyesinden aşağıda konumlandırmaları dijital göz yorgunluğu oluşmasını engellemektedir” dedi.

Özellikle çocukların ekran kullanım sürelerinin sınırlandırılması gerektiğini vurgulayan Yiğit, aileleri şu sözlerle uyardı: “Çocuklarımızda erken yaşlarda oluşan ekran maruziyetini minimuma indirmek için gün içinde telefon ve tablet kullanımını minimuma indirerek kısıtlamak lazım. Gelişen teknolojiyle her ne kadar bunlara zorunlu olarak maruz kalsak da, dikkat etmemiz gerekiyor. Hem miyop oluşumunu engellemek için hem de dijital göz yorgunluğuna bağlı erken dönemde sorunlar gelişmemesi için ekran maruziyetini özellikle çocuklarımızda minimuma indirmeliyiz.”

Kaynak: İHA