Belediyeden yapılan açıklamada, söz konusu alanın 2017 yılında TOKİ’ye devredildiği ve o tarihten bu yana planlama ve mülkiyet süreçleriyle ilgili hukuki işlemlerin devam ettiği hatırlatıldı. Açıklamada, “Henüz yasal süreçler tamamlanmadan inşaat faaliyetlerine başlanması ciddi bir hukuki ve idari sorun oluşturmaktadır” ifadelerine yer verildi.
10 Haziran 2025 tarihli parselasyon planının Tapu ve Kadastro Müdürlükleri tarafından hâlâ incelendiği ve mülkiyet işlemlerinin tamamlanmadığı belirtilirken, basında söz konusu alanda çalışmaların başladığı yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığı vurgulandı. Belediyeye göre, tapuya tescil edilmemiş ve mülkiyet belirsizlikleri içeren taşınmazlarda gerekli izin ve onaylar alınmadan inşaata başlanması mevzuata uygun değil.
Somut sonuç yok
Belediye, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile birçok kez görüşme talebinde bulunmasına rağmen bugüne kadar somut bir sonuç alınamadığını bildirdi. Açıklamada ayrıca, 2018’den bu yana onaylanan tüm planlarda yapılan itirazların ve daha önceki mahkeme kararlarının dikkate alınmadığı, bu nedenle imar planlarının iptali için 2024 yılında dava açıldığı belirtildi. TOKİ tarafından yapılan ihalelerin iptali ve “ÇED gerekli değildir” kararının iptali için de yargı yoluna başvurulduğu kaydedildi.
Belediye, açılan davaların Uzundere TOKİ alanındaki hukuki belirsizlikleri gidermeyi ve planlama sürecinin şehircilik ilkelerine uygun yürütülmesini sağlamayı amaçladığını belirtti. Ancak yargı süreci devam ederken ihale süreçlerinin yürütülmesi ve inşaata başlanmasının kamu yararını hiçe sayan bir yaklaşım olduğu vurgulandı.
Açıklamada, TOKİ’nin alanında yaptığı düzenlemeyle üniversite alanının 38,3 hektara düşürüldüğü, belediyenin öneri planında ise bu alanın 61,8 hektar olarak belirlendiği ifade edildi. Böylece bölgeye nitelikli bir yükseköğretim alanı kazandırılmasının hedeflendiği belirtildi.
Belediye, ayrıca TOKİ’nin planladığı 750 konutluk ilk etap ve 2 bin 282 kişilik ikinci etap ile toplam 3 bin 302 kişilik yeni nüfusun bölgeye taşınmasının Uzundere köyü dokusunu bozacağı ve yeşil kuşağı imar baskısı altına sokacağı uyarısında bulundu. Alternatif çözüm önerisi olarak, TOKİ konutlarının Yaşar Kemal Mahallesi TOKİ alanının devamına taşınması ve mevcut alanın üniversite alanı olarak değerlendirilmesi önerildi.
Belediye açıklamasında, Karabağlar’ın 16 mahallesini kapsayan 540 hektarlık riskli alanın dönüşüm sürecinin tamamlanmasının önemine işaret edilirken, yetkili kurumların adımlarını geciktirmesinin kent bütünlüğünü ve kamu yararını olumsuz etkilediği ifade edildi.
Karabağlar Belediyesi, tüm kurumları kamu yararını esas alarak iş birliği yapmaya ve süreçleri yargı kararları ile şehircilik ilkelerine uygun yürütmeye çağırdı. Açıklama, “Dün olduğu gibi bugün de kentimizin geleceğini, doğal alanlarımızı ve vatandaşlarımızın haklarını korumak için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” ifadeleriyle son buldu.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
