Kontrol ihtiyacı yüksek bireyler, bilinmezlik durumlarında kaygı, aşırı düşünme ve erteleme davranışları yaşayabiliyor. Psikolojik esnekliği artırmaya yönelik olarak geliştirilen yedi ifade, kişinin kontrol algısını yeniden yapılandırmasına ve daha sağlıklı kararlar almasına yardımcı oluyor. Aşırı iyimserliğe kaçmadan, gerçekçi bir yaklaşım sunan bu öneriler, bireylerin kaygı düzeylerini azaltmayı ve harekete geçmelerini sağlamayı hedefliyor.
1-ELİME HANGİ BİLGİ GEÇERSE GEÇSİN, NE YAPACAĞIMA BEN KARAR VERİRİM
Bu ifade, kötü haber alma korkusuyla bilgiye ulaşmaktan kaçınan kişiler için geliştirildi. Uzmanlara göre, bilgi almak kişinin karar verme gücünü ortadan kaldırmaz, aksine bu gücü nasıl kullanacağına karar verme imkânı sunar.
2- ALACAĞIM SONUÇ, BEKLEDİĞİMDEN DAHA İYİ DE OLABİLİR, DAHA KÖTÜ DE
Kaygılı bireylerin en büyük hatalarından biri, hep en kötü ihtimali düşünmektir. Oysa sonuçlar her zaman beklenenden kötü olmak zorunda değildir. Bu düşünce, kişiye denge sağlar.
3- ŞUNLARI KONTROL EDEBİLİRİM AMA ŞU SONUCU DEĞİŞTİREMEM
Belirsizlik içinde neyi kontrol edip edemeyeceğini ayırt etmek, bireyin hareket alanını netleştiriyor. Uzmanlar, bu yöntemin kişiyi eyleme geçirme konusunda oldukça etkili olduğunu belirtiyor.
4- İYİ KARARLAR KÖTÜ SONUÇLAR DOĞURABİLİR; KÖTÜ KARARLAR İYİ SONUÇ VEREBİLİR
Bu ifade, sonuçla kararı birbirinden ayırarak bireyin karar alırken yaşadığı baskıyı azaltıyor. Psikologlar, “Her doğru kararın iyi sonuç getirmesi gerekmez” diyerek bu farkındalığın önemine dikkat çekiyor.
5- BUGÜN X'İ YAPABİLİRİM AMA Y'Yİ KONTROL EDEMEM
Hayatın bir alanındaki belirsizlik, diğer alanlara da yansımamalı. Uzmanlar, bu tür ‘sağlıklı bölümlendirme’ ile kişinin üretkenliğini koruyabildiğini vurguluyor.
6- HATA YAPMAMAYI SEÇEBİLİRİM YA DA İLERLEMEYİ AMA İKİSİNİ AYNI ANDA YAPAMAM
Mükemmeliyetçilik nedeniyle ilerleyemeyen kişiler için geliştirilen bu ifade, hataların sürecin doğal bir parçası olduğunu hatırlatıyor.
7- EN BÜYÜK BAŞARILARIM, HATALARLA DOLU SÜREÇLERDEN ÇIKTI
Geçmişe dönüp bakıldığında, başarıya giden yolda yapılan hatalar göz ardı edilemiyor. Uzmanlar, bu farkındalığın kişiyi daha cesur kararlar almaya yönelttiğini belirtiyor.
DÜŞÜNMEK GÜÇTÜR AMA HAREKETE GEÇMEK DE GEREKLİDİR
Uzmanlar, dikkatli düşünmenin önemli bir yetenek olduğunu ancak bunun eyleme dönüşmediği sürece kişiyi sınırlandırabileceğini belirtiyor. Küçük zihinsel değişikliklerle bireyler, belirsizlik karşısında daha dirençli hâle gelebiliyor.
Belirsizlik çağında yaşayan bireyler için bu içsel konuşma yöntemleri, hem duygusal dayanıklılığı artırıyor hem de karar alma süreçlerini kolaylaştırıyor. Psikologlar, “Zihin bizi durdurmak için değil, yön vermek için var” diyerek, bu tekniklerin hayatın birçok alanında uygulanabileceğini hatırlatıyor.