Bilim insanları, Parkinson hastalığının erken teşhisine yönelik heyecan verici bir gelişmeyi duyurdu. Yapılan son araştırmalara göre, vücudun doğal bir salgısı olan kulak kiri (serumen), Parkinson’un biyobelirteçlerini taşıyor olabilir. Bu bulgu, hastalığın erken tanısı için yepyeni ve pratik bir kapı aralıyor.
Yapılan çalışmalarda, kulak kirinde yer alan kimyasal bileşenlerin Parkinson hastalığına özgü proteinlerle doğrudan ilişkili olabileceği belirlendi. Bu proteinlerin kulak salgısı içerisinde gözlemlenebilir hale gelmesi, Parkinson’un klasik belirtileri ortaya çıkmadan önce bile tanı konulabileceği anlamına geliyor.
İNVAZİV YÖNTEMLERE ALTERNATİF OLABİLİR
Geleneksel yöntemlerde Parkinson’un teşhisi genellikle hareket bozukluklarının başlaması sonrası mümkün oluyordu. Ancak kulak kiri analizine dayalı bu yeni yaklaşım, invaziv olmayan, acısız ve düşük maliyetli bir teşhis aracı sunuyor. Üstelik nörolojik testler ya da beyin görüntülemelerine kıyasla çok daha hızlı sonuç veriyor.
Bilim insanları, bu yöntemin klinik ortamlarda yaygınlaşması halinde Parkinson’un ilerlemesini yavaşlatacak tedavilere daha erken başlanabileceğini vurguluyor.
NÖROLOJİK HASTALIKLARIN TANISINDA DEVRİM
Uzmanlar, kulak kirinin sadece Parkinson değil, başka nörolojik hastalıkların da erken teşhisinde kullanılabileceği görüşünde. Özellikle Alzheimer ve bazı hareket bozukluğu hastalıklarında da benzer proteinlerin kulak salgılarında tespit edilme ihtimali araştırılıyor.
Bu buluş, hem hastalar hem de sağlık sistemleri açısından büyük bir avantaj sağlayabilir. Erken teşhis sayesinde yaşam kalitesi artırılabilirken, uzun vadede tedavi maliyetlerinde de ciddi düşüşler yaşanabilir.
ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR, KLİNİK UYGULAMA YOLDA
Araştırmanın sonuçları henüz laboratuvar aşamasında olsa da, ilk denemeler oldukça umut verici. Şu anda kulak kiri numunelerinin biyokimyasal analizlerini yapabilen taşınabilir cihazlar geliştirme aşamasında olan bilim ekipleri, yakın gelecekte bu yöntemin rutin sağlık taramalarına dahil edilebileceğini öngörüyor.