Tarhan, çocukların gelişim amaçları dışında, yalnızca teşhir ve görünürlük için paylaşılmasının “teşhircilik” olarak değerlendirildiğini ve bunun psikolojik bir sapkınlık olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Tarhan, “Çocuk meta değildir, pazarlama malzemesi değildir. Çocuğu metalaştıran bir yaklaşım insani değildir” diyerek, özellikle sosyal medyada bu tür paylaşımların çocuk istismarı kapsamına girebileceğine dikkat çekti. Tarhan, “Böyle bir durumda çocuk istismarı olup olmadığı bilirkişi tarafından incelenir. Eğer istismar varsa uyarı veya para cezaları uygulanır” dedi.
SOSYAL MEDYADA “NORMALLEŞEN” ÇOCUK PAYLAŞIMLARI
Tarhan, sosyal medyada paylaşılan çocuk içeriklerinde ebeveynlerin yaklaşımının ve çocuğun yaşının belirleyici olduğunu belirterek, rutinleşen ve sürekli sergi niteliği taşıyan paylaşımların 0-6 yaş arası çocuklarda normal bir davranış olarak algılanabileceğini vurguladı. “Çocuk, kendini sorgusuz ve sınırsız bir şekilde sergilemeyi öğrenir. Bu çağımızın en önemli hastalıklarından biridir” diyen Tarhan, bu tür paylaşımların çocukları benmerkezci bir hayata yönlendirebileceğini söyledi.
YANLIŞ DEĞER ALGISI VE NARSİSİZM RİSKİ
Paylaşımların çocukta “Fiziksel görünüm iyi ise değerlisin, sosyal medyada varsan değerlisin” gibi yanlış bir değer algısı yaratabileceğini ifade eden Tarhan, bu durumun çocukları yüzeysel, tüketilebilir ve benmerkezci bir hayata hazırladığını belirtti. “Böyle yetişen çocuklar, ileride narsistik kişilik bozukluğu riski taşır. Bu durum, depresyon, intihar ve madde kullanımı risklerini artırır” dedi.
EBEVEYNLERİN “GÖRÜNÜR OLMA” EĞİLİMİ
Prof. Dr. Tarhan, ebeveynlerin sosyal medyadaki görünürlük ihtiyacının çocuklarda övgü ve onay doyumsuzluğuna yol açtığını vurguladı: “Övgü ve onay doyumsuzluğu ile büyüyen çocuk, ileride başkalarına bağımlı yaşar. Bu çocuklar çok kolay manipüle edilir ve aldatılabilir.”
SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞI VE DAVRANIŞSAL BAĞIMLILIK
Sosyal medyayı “davranışsal bağımlılık” olarak tanımlayan Tarhan, bu platformların beyin ödül sistemini maddelere benzer şekilde etkilediğini söyledi. “Tek rakibimiz uykudur” mottosuyla hareket eden sosyal medya platformları, insanları özne değil nesne haline getiriyor ve ebeveynler farkında olmadan çocuklarına kullanılmayı öğretiyor” diye konuştu.
MEDYA MAYMUNU HALİNE GETİRİLME RİSKİ
Tarhan, sosyal medyada çocuklarını “medya maymunu” gibi sergileyen ailelerin büyük bir risk aldığını belirterek, “Bu biraz ağır bir laf ama aileler çocuklarını medya maymunu yapıyor. Çocuğun rızası yok. Anne-baba, çocuğun adına karar veremez” dedi. Küçük yaşta şöhret olan çocukların ileride mutsuz olduğunu ve duygu durum bozuklukları yaşayabileceğini ifade etti.
ÖLÇÜLÜ PAYLAŞIMLAR İSTİSMAR SAYILMIYOR
Öte yandan, ailelerin ölçülü ve çocukla birlikte yaptığı sosyal medya paylaşımlarının masum olduğunu belirten Tarhan, “Ailece yapılan fotoğraf ve seyahat paylaşımları, çocuğun gelişen ruhuna olumlu katkı yapar. Ancak abartılı ve yanlış mesaj veren içerikler, çocuk için istismar anlamına gelir” diyerek sözlerini tamamladı.