Prof. Dr. Tarhan, krizlerin bir dayanıklılık eğitimi fırsatı olarak görülmesi gerektiğini belirterek, “Yaşanan her zorluk, insanın içsel gücünü fark etmesi için bir fırsattır” dedi.

Krizleri yönetmenin anahtarı: hazırlık ve risk analizi

Prof. Dr. Tarhan, modern yaşamın yoğunluğu nedeniyle bireylerin ruhsal yorgunluk yaşadığını vurguladı. “Çağımızın en büyük zararlı davranışlarından biri, yoğun ve rutin yaşam. İnsanlar sosyal bir yoğunluk içerisindeyken kendi içlerine dönmeyi ihmal ediyorlar. Kendinize dur, düşün, yeniden başla demelisiniz” ifadelerini kullandı.
Kriz yönetiminde risk analizinin kritik bir rol oynadığını belirten Tarhan, “Krizlere hazırlıklı olan kişi panik yapmaz, rahat yönetir. Risk analizi ve risk yönetimi önceden yapılırsa krizler çok daha etkin şekilde yönetilebilir” dedi.

Kendini yenilemek, huzura giden yol

Bireylerin, tıpkı bir cihazın fabrika ayarlarına dönmesi gibi belirli aralıklarla kendilerini “refresh” etmeleri gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Tarhan, bunun hayatı daha sağlıklı ve verimli yaşamanın anahtarı olduğunu belirtti. Tarhan, “Beynimizin kendini programlama özelliği var. Kendimizi yenilemek, aslında kendimizi güncellemek ve programlamaktır” dedi.

Anı yaşamak ve geçmişten ders çıkarmak

“Geçmişte yaşayan insanlar mutlu olamaz” diyen Tarhan, anı yaşamanın önemine değindi. Keşkeler ve aşırı kaygılarla yaşayan bireylerin huzur bulamayacağını vurguladı. “Huzurlu insan geçmişi değerlendirir, dersler çıkarır, geleceğe plan yapar ama bugünü kendiyle barışık yaşar” ifadelerini kullandı.

Acıyı kabullenmek ve olumsuzdan ders çıkarmak

Zorluklar karşısında dirençli olmanın önemine dikkat çeken Prof. Dr. Tarhan, acıyı kabullenmenin ve olumsuzu yöneterek olumluya dönüştürmenin ruhsal sağlığın temel taşlarından olduğunu söyledi.

Wellbeing ve huzurun anahtarı: kabullenme ve şükür

Tarhan, beynin serotonin salgıladığı “rahatlatıcı duygu durumunu” ve güvenli duygulanımı bir arada yönetmenin huzur olduğunu ifade ederek, buna “Wellbeing” yani afiyette olma hali denildiğini belirtti. Huzurun, sahip olunan şeylerin kıymetini bilmek ve kanaat etmekle doğrudan ilişkili olduğunu vurguladı: “Şükrün ölçüsü kanaattir. Küçük şeylerden mutlu olabilmek huzuru getirir.”

Zihinsel ve duygusal olgunlukla hayatta yol almak

Ruhsal olgunluğun iki temel ayağı olduğuna dikkat çeken Tarhan, zihinsel olgunluğun akademik ve mantıksal becerilerle, duygusal olgunluğun ise içsel başarıyla bağlantılı olduğunu söyledi. Bu iki boyut dengeli şekilde ilerlediğinde gerçek olgunluğun ortaya çıktığını belirtti.

Prof. Dr. Tarhan, insanın yaş alarak değil, yaşayarak ve deneyimlerinden ders çıkararak olgunlaştığını ifade ederek, şikayetçiliğin ve olumsuz bakış açısının olgunlaşmanın önündeki en büyük engeller olduğunu vurguladı.

Çocuklarda baş ağrısına dikkat!
Çocuklarda baş ağrısına dikkat!
İçeriği Görüntüle

Toplumsal sorumluluk ve narsisizm salgını

Kapitalist sistem ve varoluşçu felsefenin bireyleri bencilliğe sürüklediğini dile getiren Tarhan, toplum, aile ve çevreye karşı sorumluluk bilincinin önemine dikkat çekti. “Hatalar birer eğitmen, eleştiri bir armağandır. Eleştiriye açık olmak olgunluğun ve özgüvenin göstergesidir” dedi.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, konuşmasını akıl ile duyguyu birleştirmenin, eleştiriye açık olmanın ve çoğulcu bir bakış açısına sahip olmanın ruh sağlığı ve kişisel olgunluk için kritik olduğunu belirterek tamamladı.

Kaynak: BASIN BÜLTENİ