İstanbul’da yaşayan Akkuş, Medicana Sağlık Grubu Gastroenteroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Süleyman Günay’a yönlendirildi ve yapılan operasyon sayesinde hem sesini kaybetmedi hem de katı-sıvı her besini tüketebilir hale geldi.
Vedat Akkuş, 2023 yılında yutkunamama şikâyetiyle gittiği hastaneden kanser teşhisiyle ayrıldığını anlattı. Ses tellerine çok yakın olan tümör nedeniyle ameliyat olamadığını, bunun yerine radyoterapi ve kemoterapi tedavisi aldığını söyleyen Akkuş, “Radyoterapi sürecinden 16 gün sonra tükürüğümü dahi yutamayacak hale geldim. Bu rahatsızlık nedeniyle mideden tüple beslenmek zorunda kaldım. Benim için gerçekten çok acı vericiydi. Ben çok aktif bir insandım, tüm hayatım bir anda alt üst oldu. Ama sabrettim, araştırdım. Değerli hocalarımızla tanıştım. Bugün çok iyiyim. Ameliyattan bugüne meyve suyu, süt gibi içecekler tükettim” ifadelerini kullandı.
Şeydanur’un haberi Vedat’ı İzmir’e getirdi
Tedavi olabilmek ve yeniden bir yudum su içebilmek için sayısız doktora gittiğini belirten Akkuş, “Şeydanur Hanıma da geçmiş olsun. Onun haberini görüp de İstanbul’dan İzmir’e geldim. O da tez zamanda şifasını bulur umarım. Sayısız doktora gitmişimdir. Farklı bir sonuçla karşılaşmaktan korktum. Herkes bana ses tellerinizi kesinlikle kaybedeceksiniz diyordu. Biz orayı çıkartacağız dediler, 3 ay gibi yoğun bakım süreci de olabileceğini söylediler” dedi.
Operasyon sonrası meyve suyu ve süt içtiğini anlatan Vedat Akkuş, “İçmeden önce çok korktum. 2 senedir bir şey yiyip içemiyorum. Unutkanlığım var. Daha öncesinde yemek yemeyi denemiştim, nefes boruma kaçmıştı ve zor kendime gelmiştim. Bu nedenle hala yutarken korkuyorum. Alışana kadar bu devam edecektir” açıklamasında bulundu.
Yemek borusu tamamen tıkanmıştı
Medicana International İzmir Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü Uzmanı Doç. Dr. Süleyman Günay, Vedat Akkuş’un durumunu anlattı: “Vedat Bey 2023 yılında üst özofagus skuamöz hücreli kanser teşhisi alıyor. Ses tellerine çok yakın olduğu için ameliyattansa radyoterapi ve kemoterapi tercih ediliyor. Kanserler radyoterapi ve kemoterapiye iyi cevap veriyor. Ancak radyoterapiden sonra radyoterapinin bir yan etkisi olarak yemek borusunun üst kısmı tamamen kapanmış ve tükürüğünü dahi yutamaz duruma gelmiş. Gerçekten biz de endoskopiyle bir ay önce baktığımızda yemek borusunun tamamen tıkanmış olduğunun teşhis ettik. Bu onun sosyal yaşantısını olumsuz yönde etkiliyordu. Beslenme için de midesine bir peg dediğimiz beslenme tüpü açılmıştı; oradan besleniyordu. ‘Tekrar bir yudum su içebilir miyim? Tükürüğümü yutabilir miyim?’ arayışıyla bir sürü doktoru gezmiş. Evet, ‘ameliyat olabilirsin’ demişler, ama ses tellerini kaybetme riski vardı. Bize geldiğinde biz de baktık ve evet hiçbir açıklık yoktu. Bir ameliyat yöntemi vardı, bu açıklığı sağlayacak ama dünyada çok az hastaya yapılmış bir tedaviydi ve çok riskliydi. Önce bir baktık, hastamıza bir ay kadar düşünme süresi verdik. Vedat Bey çok uyumlu bir hastaydı. Kendisine bu sürede risklerini anlattık ve sonunda Genel Cerrahi Bölümü’nden Doç. Dr. Turan Acar ile birlikte ameliyatı gerçekleştirdik.”
Vedat Akkuş’un durumu nedeniyle ameliyatın zorlayıcı geçtiğini aktaran Doç. Dr. Günay, “Vedat Bey, ameliyattan sonra katı gıda yine tüketemiyor. Ama tükürüğünü yutabiliyor, sıvıları içebiliyor. Bunlar da hayatında olumlu yönde değişiklikler yarattı. Ben de daha önce yaptığım bir ameliyat değildi. Benim için de ilk oldu. Teknik olarak yapılabildiğini biliyordum. Ancak daha önce hiç uygulamamıştım” dedi.