Yaz mevsiminin etkisini artırdığı bu günlerde, Sabri Ülker Vakfı hipertansiyon hastalarını uyardı. Özellikle sıcak havalarda vücutta yaşanan sıvı ve tuz kaybının, kan basıncında dalgalanmalara neden olabileceğine dikkat çekilirken; tuz tüketiminin sınırlandırılması, su alımının artırılması ve güneşten korunmanın önemine işaret edildi.

Artan hava sıcaklıklarıyla birlikte hipertansiyon hastalarının sağlık riski de artıyor. Sıcak havalarda vücudun sıvı-tuz dengesi bozulabiliyor, bu da tansiyon değerlerinde ani değişimlere yol açabiliyor. Sabri Ülker Vakfı’na göre, bu süreçte günlük sodyum alımı, Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği günde 5 gramın altında tutulmalı ve yeterli su içilmeli.

A W507355 01

Tansiyon, kalbin kanı damarlara pompalarken oluşturduğu basıncı ifade ediyor. Büyük tansiyon olarak bilinen sistolik değer 130 mmHg, küçük tansiyon olarak bilinen diyastolik değer ise 80 mmHg’nin üzerine çıktığında hipertansiyon olarak kabul ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, dünyada 30-79 yaş aralığında yaklaşık 1.28 milyar kişi hipertansiyon hastası ve bu bireylerin neredeyse yarısı, hastalığının farkında değil. Türkiye’de ise Türk Böbrek Vakfı verilerine göre her üç kişiden biri hipertansiyonla mücadele ediyor.

BELİRTİLER DİKKATE ALINMALI!

Yüksek tansiyonun yaygın belirtileri arasında baş dönmesi, baş ağrısı, kalp ağrısı, kulak çınlaması, nefes darlığı, çift veya bulanık görme, burun kanaması ve düzensiz kalp atışları yer alıyor. Sıcak havalarda bu belirtiler daha da yoğunlaşabiliyor. Uzmanlar, 10.00 ile 16.00 saatleri arasında güneşe çıkmaktan kaçınılması, yeterli sıvı tüketilmesi ve bilinçli beslenilmesi gerektiğini vurguluyor. Özellikle deniz veya havuza, yemek yedikten hemen sonra ya da uzun süre güneşlendikten sonra girilmemesi öneriliyor.

KONTROL ALTINDA TUTULABİLİR

Gıda ve beslenme alanında bilimsel bilgiyi toplumla paylaşmayı amaçlayan Sabri Ülker Vakfı’nın Bilim Kurulu Üyesi ve Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Zehra Büyüktuncer Demirel, sağlıklı bir yaşam tarzının hipertansiyonun kontrolünde kilit rol oynadığını belirterek şunları söyledi:

“Hipertansiyon, dünyada ve ülkemizde önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam ediyor. Hipertansiyonun önlenmesi ve kontrolünde sağlıklı yaşam tarzı davranışlarının çocukluk döneminden itibaren geliştirilmesi ve sürdürülmesi büyük önem taşıyor. Hipertansiyonun olumsuz sonuçlarının önlenebilmesi ve kişinin sağlıklı şekilde yaşamına devam edebilmesi için kazandırılması gereken alışkanlıklar arasında yeterli sıvı tüketimi, dengeli ve sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite, uyku düzeni ve stres yönetimi yer alıyor.”

Sırt ağrısı sandınız ama… Uzman uyardı: Kemik erimesi ölümle sonuçlanabilir!
Sırt ağrısı sandınız ama… Uzman uyardı: Kemik erimesi ölümle sonuçlanabilir!
İçeriği Görüntüle

GÜNDE 2 LİTRE SU

Prof. Dr. Demirel, hipertansiyonun kontrolüne yönelik yaşam tarzı önerilerini şu şekilde sıraladı:

“Günlük tuz tüketimi 5 gramın altında tutulmalı. Bu hedefe ulaşmak için yemeklerde tuz yerine baharat, limon suyu, sirke ve taze otlarla lezzet artırılmalı. Yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenme alışkanlık haline getirilmeli. Her gün en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmeli. Tam tahıllar tercih edilmeli. Kuru baklagiller ve yağlı tohumlar düzenli tüketilmeli. Doymuş ve trans yağdan zengin besinler sınırlandırılmalı. Tuz içeriği yüksek salamura besinlerin tüketimine dikkat edilmeli. Günde en az 2 litre su içilmeli. Haftada en az 150 dakika yürüyüş gibi orta tempolu fiziksel aktiviteler yapılmalı. Sağlıklı vücut ağırlığı korunmalı. Düzenli uyku rutini geliştirilmeli. Stres yönetimi sağlanmalı. Kan basıncı düzenli olarak ölçtürülmeli. Sıcak havalarda 10.00-16.00 saatleri arasında dışarıya çıkılmamalı.”

Hipertansiyonla mücadelede bireysel farkındalık kadar, sürdürülebilir sağlıklı alışkanlıkların da önemi bir kez daha vurgulanmış oldu.

Kaynak: İHA