ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Netanyahu ile paylaştığı Gazze barış planına ilişkin açıklamalarının ardından Rusya’ya yönelik sert bir uyarıda bulundu. Trump, “Son zamanlarda Rusya tarafından biraz tehdit edildik. Ben de oraya bir nükleer denizaltı yolladım — kimse onun nerede olduğunu bulamaz” diyerek konum bilgisi paylaşılmayan denizaltı konuşlandırdığını iddia etti. Bu sözler, nükleer caydırıcılıkla ilgili hassas dengeleri gündeme taşıdı.
HAMAS’A ÜLTİMATOM: 3-4 GÜN
Trump, konuşmasında Gazze planının yalnızca lokal bir öneri olmadığını, daha geniş çaplı bir anlaşma hedeflendiğini belirterek Hamas’a “3-4 gün” süre verdi; aksi takdirde İsrail’in “gerekeni yapacağını” söyledi. Trump, planı daha önce onaylayan liderlerin olduğunu ve Hamas’ın şartları kabul etmesi gerektiğini vurguladı. Bu ültimatom bölgedeki gerilimleri daha da artırdı.
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞINA DA KAYNAKLI MESAJ
Trump konuşmasında ayrıca Rusya-Ukrayna savaşına da değinip Vladimir Putin’i ikna etme çabası içinde olduğunu söyledi, “Putin ve Zelenskiy’i bir araya getirmek zorundayız” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, hem barış planının bölgesel etkisini hem de ABD’nin küresel diplomasi hedeflerini gösteriyor.
NÜKLEER SÖYLEMİN ULUSLARARASI YANKISI
Trump’ın “kullanmak gerekirse herkesten iyi nükleer silahımız var” şeklindeki ifadesi, uluslararası arenada nükleer caydırıcılığın ve söylemin risklerini yeniden tartıştırdı. ABD yönetiminin askeri konumlandırma ve söylem stratejileri, Moskova ile daha önce yaşanan müzakereler ve nükleer anlaşma tartışmaları bağlamında yakından izleniyor. Uzmanlar, nükleer söylemdeki tırmanmanın yanlış hesaplamalara yol açabileceği konusunda uyarıda bulunuyor