Aslında bu konu çok uzun ve çetrefilli bir mevzu. Gazetemizde bize ayrılan sütunda özetlemeye çalışacağım. Türkiye’nin toplam yüz ölçümü 783.562 km2 dir. Resmi kaynaklara göre 4000 adetin üzerinde üzerin de maden arama sahaları var. Maden arama sahası diyorum çünkü maden işletmelerine, maden çıkarma ruhsatı verilmiyor. Uluslararası anlaşmalara göre, maden çıkarma ruhsatı verirse %33’ü devlete vermek zorunda. Böylece madeni çıkartan firma kazancının tamamını cebine koyuyor. Sadece 5 yılda bir devlete ödenen cüzi bir harç var. O harcı 5 yılda bir ödediği sürece o maden ocağı ömrü boyu o firmaya ait oluyor.

Sömürgeci devletler bir ülkede yatırım yapmak için sermayeyi götürmezler. Sömürmek istedikleri ülkelerin maden kaynaklarını ortadan kaldırmak, bitki örtüsünü ve doğal kaynaklarını kirletmektedir. Kendi topraklarına maden yok mu? var. Ama kendi varlıklarını ve doğal zenginliklerini gelecek kuşaklara taşınmak için kullanmazlar. Çünkü doğal kaynakları yok olmuş bir milletin ileriye dönük bir projesi olmaz. Bir savaş halinde kendini savunacak gücü kalmaz. Yoksul ve aç yaşamaya mecburdur.

Ben her zaman bir maden lafı duyduğum zaman Hindistan ayaklanması aklıma geliyor. 17 yüzyılın ortalarında İngiliz zenginleri Hindistan’a hücum ederler. Buradaki maden kaynaklarının işletmeye açarlar. Bu da Hindu milliyetçiliğini körükler ve 1837 yılında Hindistan ayaklanması başlar 1842 yılında İngiliz firmaları Hindistan’dan ayrılmak zorunda kalır. Nereye gidecekler? Kapitülasyonlarla boğuşan Osmanlı devleti en uygun iklim. Ve Anadolu’ya hücum ederler.

İlk yapılan anlaşma İzmir limanı ve Aydın demiryolu anlaşmasıdır. Amaç; Büyük Menderes havzasındaki verimli topraklarda üretilen ürünleri Alsancak limanı ile Dünya ile buluşturmak…

Aydın İzmir demiryolu hattı inşaatı 1844 yılında başlar. İnşaat başladıktan 2 yıl sonra İngiltere’den işçiler için gönderen parayı İngiliz muhasebecinin alıp ortadan kaybolması ile 3 sene ara verilir. 1850’li yıllarda işletmeye açılır. İngiliz firması kapitülasyonlarla boğuşan Osmanlılara güvenmez muhasebecisinden tutun da trendeki bilet satıcısına kadar İngiliz olmasını ister ve yapar. Buradaki bilet satıcıları ve İngilizlerin Türk kadınlarına taciz ve tecavüzler başlar. Ve iki yıl kadar sürer. Bu duruma halk ayaklanır. Demir yoluna insan barikatı kurar. İngiliz firması pes eder. Osmanlı’nın yapamadığını kendi bilek gücüyle yapar. İngiliz firmasındaki çalışan İngilizlerin yerine Türklerin çalışmasını sağlar.

Her bir Türk vatandaşı, okuması yazması olan herkes, şöyle coğrafyamıza bir baksın… Yoksul ülkeler neden yoksul. Hepsi de sömürülen ülkelerdir. O sömürülen ülkelerin halkları kendilerini sömüren ülkelere doğru göç etmektedir.

Türk Ulusu sömürgeden kurtulmuş, Dünyaya örnek olmuştur. Bunu sağlayan Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bu ulusal egemenliği örnek alan 32 ülke Atatürk’ün büstünü yaptırmıştır.