Liv Hospital Samsun İç Hastalıkları Kliniği’nden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Manolya Gökrem, özellikle şekerli gıdalar tüketildikten sonra görülen bu durumun “reaktif hipoglisemi” olarak adlandırıldığını ve diyabetin erken bir uyarısı olabileceğini belirtti.

Dr. Gökrem, “Toplumda sıkça karşılaşılan ancak genellikle göz ardı edilen, özellikle yemeklerden sonra ortaya çıkan ani halsizlik, terleme, titreme ve açlık hissi gibi belirtiler, 'reaktif hipoglisemi' adı verilen bir sağlık sorununun habercisi olabilir. Diyabeti olmayan kişilerde bile görülebilen bu durum, kan şekerinin yemekten 2-4 saat sonra normalin altına düşmesiyle karakterizedir” dedi.

Aşırı insülin salgısı tetikliyor

A W572028 01

Çocuklarda bağışıklık için sağlıklı beslenme öncelikli
Çocuklarda bağışıklık için sağlıklı beslenme öncelikli
İçeriği Görüntüle

Reaktif hipogliseminin, yüksek karbonhidratlı ve basit şeker içeren gıdaların ardından vücudun aşırı insülin salgılamasıyla ortaya çıktığını söyleyen Dr. Gökrem, “Pankreasın bu aşırı tepkisi, kan şekerinin hızla düşmesine neden olur. Bu durum, 'prediyabet' olarak adlandırılan gizli şekerin veya diyabetin erken bir belirtisi olabileceği gibi, mide ameliyatı geçirmiş kişilerde de görülebilir” ifadelerini kullandı.

Hastaların sıklıkla “tatlı krizleri” olarak tanımladığı bu ataklarda yaşanan belirtiler ise şu şekilde sıralandı: “Ani acıkma hissi, terleme, ellerde titreme, baş dönmesi, bulanık görme, çarpıntı ve konsantrasyon güçlüğü en sık rastlanan şikayetlerdir. Bu belirtiler, kan şekerinin düşmesine vücudun verdiği bir tepkidir.”

Yaşam tarzı değişikliği altın kural

Reaktif hipoglisemi tanısı konan kişilerin tedavisinde temel yaklaşımın yaşam tarzı değişikliği olduğunu vurgulayan Dr. Gökrem, beslenme alışkanlıklarında yapılacak değişikliklerin durumun kontrol altına alınmasında kritik öneme sahip olduğunu belirtti:

“Tedavideki altın kuralımız; sık aralıklarla, küçük porsiyonlar halinde beslenmektir. Ana öğünler arasında mutlaka ara öğünler olmalı, mide uzun süre boş bırakılmamalıdır. Basit şeker içeren paketli gıdalar, şekerli içecekler ve beyaz unlu mamuller yerine, kan şekerini yavaş yükselten kompleks karbonhidratlar ve yüksek lifli gıdalar tercih edilmelidir. Her öğünde protein, yağ ve karbonhidrat dengesinin sağlanması, insülin salınımını dengeleyerek ani düşüşleri engelleyecektir.”

Dr. Gökrem, bu belirtilerin sık ve şiddetli yaşanması halinde, altta yatan başka bir nedenin araştırılması ve doğru tanının konulması için mutlaka bir iç hastalıkları uzmanına başvurulması gerektiğini de ekledi.

Kaynak: İHA