- Haberler
- Sağlık
- Yüksek proteinli gıda tuzağı: Krepten sütlaça, protein etiketli ürünler gerçekten sağlıklı mı?
Yüksek proteinli gıda tuzağı: Krepten sütlaça, protein etiketli ürünler gerçekten sağlıklı mı?
Son yıllarda raflarda giderek artan 'yüksek proteinli' etiketli ürünler tüketicilerin ilgisini çekiyor. Protein tozlu sütlaçlar, proteinli makarnalar, pizzalar, dondurmalar ve hatta krepler… Spor yapanlar ya da sağlıklı yaşam hedefleyen birçok kişi bu ürünleri gönül rahatlığıyla tüketiyor. Peki, bu ürünler gerçekten sanıldığı kadar faydalı mı, yoksa bir pazarlama stratejisinden mi ibaret? İşte merak edilen tüm detaylar:
Beslenme uzmanları, “yüksek proteinli” ifadesinin tek başına bir ürünün sağlıklı olduğu anlamına gelmediği konusunda uyarıyor. Ürün içeriğine dikkat edilmeden sadece protein miktarına odaklanmak, tüketicileri yanıltabiliyor.
Diyetisyen Dr. Meltem Aksoy, “Bazı ürünlerde protein miktarı artırılırken aynı zamanda şeker, doymuş yağ veya sodyum oranı da yükselebiliyor. Yani bir ürünün üzerinde ‘yüksek protein’ yazması onun dengeli ve sağlıklı bir ürün olduğu anlamına gelmez” ifadelerini kullandı.
AŞIRI İŞLENMİŞ VE DENGESİZ İÇERİKLERE DİKKAT
Özellikle market raflarında satılan ‘yüksek proteinli’ ürünlerin büyük bölümü ultra işlenmiş gıdalar sınıfına giriyor. Bu ürünler genellikle endüstriyel katkı maddeleri, yapay aromalar ve kıvam arttırıcılar içeriyor. Ayrıca, bazı ürünlerdeki yüksek protein miktarı bitkisel protein izolatları veya süt tozu gibi kaynaklardan sağlanırken, doğal protein kaynakları kullanılmıyor.
Gıda Mühendisi Prof. Dr. Burak Yılmaz, “Bu tür ürünlerde lif oranı düşük, glisemik yük ise yüksek olabilir. Özellikle şeker yerine kullanılan bazı yapay tatlandırıcılar sindirim sorunlarına ve metabolik dengesizliklere neden olabilir. Protein almak uğruna başka sağlık sorunlarını davet etmemek gerekir” uyarısında bulundu.
HANGİ PROTEİN, NE KADAR GEREKLİ?
Bir yetişkinin günlük protein ihtiyacı ortalama olarak kilogram başına 0.8-1.2 gram arasında değişiyor. Sporcular ya da özel sağlık durumu olan bireylerde bu ihtiyaç artabiliyor. Ancak uzmanlar, bu ihtiyacın mümkünse doğal kaynaklardan – yani et, balık, yumurta, süt ürünleri, baklagiller ve tam tahıllardan – karşılanmasını öneriyor.
Yüksek proteinli kek, tatlı veya pizza gibi ürünlerin sürekli tüketimi ise fazla kalori alımı, yağ oranında artış ve uzun vadede karaciğer-böbrek yüklenmesi gibi riskler taşıyor.
SPORCULAR DA DİKKATLİ OLMALI
Proteinli ürünlerin özellikle spor salonlarından çıkan bireyler tarafından hemen tüketildiği görülüyor. Ancak egzersiz sonrası protein ihtiyacının ne kadar olduğu, neyle ve ne zaman alınması gerektiği konusunda da bireysel farklar bulunduğu belirtiliyor.
Sporcu Beslenmesi Uzmanı Ece Demirtaş, “Antrenman sonrası vücut proteine ihtiyaç duyar evet, ancak bu ihtiyacı abartmak veya yanlış ürünlerle karşılamak, kas gelişiminden çok sindirim problemlerine ve yağlanmaya yol açabilir” diye konuştu.
DOĞAL PROTEİN KAYNAKLARINA YÖNELİN
Uzmanlar, beslenme düzeninde işlenmiş yüksek proteinli ürünler yerine doğal ve dengeli protein kaynaklarının tercih edilmesi gerektiğini vurguluyor. Yoğurt, haşlanmış yumurta, mercimek çorbası ya da ev yapımı az şekerli sütlaç gibi alternatifler, hem protein ihtiyacını karşılayabiliyor hem de sindirimi destekliyor.