Günlük hayatın yoğun temposu içinde kısa bir yürüyüş bile zihni ve ruhu toparlamaya yetiyor. Uzmanlar, yürüyüşün en basit görünen egzersiz biçimi olmasına rağmen etkisinin derin olduğunu vurguluyor.

35 yaş üstü gebelikler artıyor: Risklere karşı 6 kritik önlem
35 yaş üstü gebelikler artıyor: Risklere karşı 6 kritik önlem
İçeriği Görüntüle

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, yürüyüşün özellikle ruhsal sağlık üzerindeki faydalarına dikkat çekiyor. “Yürüyüş zihni toparlar, düşünceyi berraklaştırır ve ruhu rahatlatır. Özellikle yoğun iş temposunda kısa bir yürüyüş bile zihinsel reset görevi görebilir,” diyen Aydın, düzenli yürüyüşün stres ve kaygıyı azalttığını, depresyon riskini düşürdüğünü aktardı.

ŞEHİRDE YÜRÜYÜŞ DE FAYDALI, DOĞA YÜRÜYÜŞLERİ ‘ÇİFTE ETKİ’ YARATIYOR

Aydın, şehir içinde yapılan yürüyüşlerin de faydalı olduğunu, ancak doğa yürüyüşlerinin yeşil alanların sunduğu çok-duyulu deneyimle ekstra katkı sağladığını belirtti: “Doğada yürümek, sadece hareket etmeyi değil, aynı zamanda çevresel faktörlerden beslenmeyi de içerir. Kuş sesleri, temiz hava, yeşil renklerin sakinleştirici etkisi beyin üzerinde doğrudan rahatlatıcı bir etki yaratır.”

‘Yeşil alan terapisi’ araştırmaları, 20 dakikalık doğa yürüyüşlerinin bile kan basıncını düşürdüğünü, zihinsel yorgunluğu azalttığını ve yaratıcılığı artırdığını gösteriyor. Aydın, şehirde yürüyüş yapmanın da hareketsiz kalmaktan çok daha faydalı olduğunu, spor salonu veya evde koşu bandında yürüyüşün kalp ve kas sağlığını desteklediğini ifade etti. Ancak psikolojik açıdan bakıldığında doğanın sunduğu çok-duyulu deneyimin yerini tam olarak tutmadığını vurguladı: “Kısacası, her yürüyüş iyidir, ama doğada yapılan yürüyüş ‘çifte etkilidir’ diyebiliriz.”

KISA VADEDE RUH HALİNİ İYİLEŞTİRİYOR, UZUN VADEDE DUYGUSAL DAYANIKLILIĞI ARTIRIYOR

Yürüyüşün kısa vadede kaygıyı azaltıp düşünceleri berraklaştırdığına değinen Aydın, “Zihinsel olarak sıkıştığınız bir anda dışarı çıkıp 15 dakikalık bir yürüyüş yaptığınızda kaygı düzeyinizin düştüğünü, düşüncelerinizi daha net toparlayabildiğinizi fark edersiniz. Bunun nedeni, yürüyüşün beynin dopamin ve endorfin üretimini hızla artırmasıdır,” dedi.

Uzun vadede düzenli yürüyüşün kalıcı duygusal denge sağladığını belirten Aydın, şöyle konuştu: “Araştırmalar, yürüyüşün beyin yapısını bile olumlu yönde değiştirdiğini gösteriyor. Düzenli egzersiz yapan bireylerde öğrenme ve hafıza ile ilişkili beyin bölgesi hipokampus hacminin arttığı görülmüştür. Bu, sadece daha iyi bir hafıza değil, aynı zamanda daha dirençli bir duygu düzenleme sistemi anlamına gelir. Yani kısa vadede ruh halini düzeltir, uzun vadede ise duygusal dayanıklılığı artırır.”

YÜRÜYÜŞ, ŞEHİR YAŞAMINI İYİLEŞTİREN BİR ALIŞKANLIK OLMALI

Yürüyüş alışkanlığının yaygınlaşması için günlük hayatın doğal bir parçası haline getirilmesi gerektiğini söyleyen Aydın, “Belediyeler güvenli, aydınlatılmış ve yeşil yürüyüş yolları yapmalı. İnsanlar kendini güvende hissettikçe yürüyüş alışkanlığı artar. Mahallede ya da iş yerlerinde grup yürüyüşleri düzenlenebilir. İnsanlar sosyalleşirken hareket etmeyi daha kolay benimser. Medyada ve okullarda yürüyüşün ‘sağlık yatırımı’ olduğu daha çok vurgulanmalı. Örneğin Japonya’da ‘orman banyosu’ kültürü halk sağlığının bir parçası haline geldi. Araba ya da toplu taşıma yerine kısa mesafelerde yürümeyi tercih etmek, asansör yerine merdiven kullanmak gibi küçük değişiklikler bile büyük fark yaratır,” dedi.

Aydın, yürüyüşün sadece bireysel sağlık için değil, sosyal bağları güçlendiren ve şehir yaşamını iyileştiren bir alışkanlık olarak görülmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Kaynak: BASIN BÜLTENİ