Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, düzenli yürüyüşün serotonin, dopamin ve endorfin salgısını artırarak beyinde doğal bir antidepresan etkisi yarattığını belirtiyor. Demir, doğada yapılan yürüyüşlerin şehirde yapılan yürüyüşlerden bile daha fazla ruhsal rahatlama sağladığını ifade ediyor:

“Doğada yapılan yürüyüş, ‘sakinleştirici dalga’ olarak bilinen alfa dalgalarını artırır. Şehirdeki gürültü, trafik ve yapay ışıklar ise tam tersine stres sistemimizi aktif tutar. Bu yüzden doğada yürüyüş, şehirde yapılan aynı tempodaki yürüyüşten bile daha fazla ruhsal rahatlama sağlar.”

Depresyonda motivasyon eksikliğinin normal olduğunu belirten Demir, yürüyüşe başlarken anahtar kelimenin “motivasyon” değil, “rutin” olduğunu vurguluyor:

“Başlangıçta ‘yürüyüş yapmak için’ değil, ‘kapıdan çıkmak için’ hedef koyun. Çünkü hareket ettikçe motivasyon gelir, tersi değil. Yani o çok sevilen, ‘kendinizi iyi hissettiğiniz için yürümeyin, iyi hissetmek için yürüyün’ sözü aslında doğru.”

Yürüyüşün sadece fiziksel değil, zihinsel sağlık için de temel bir aktivite olduğunu aktaran Demir, özellikle depresyonla mücadelede yürüyüşün bilimsel olarak defalarca kanıtlandığını söylüyor:

“Yürüdüğümüzde sadece kaslarımız değil, beynimiz de hareketlenir. Düzenli yürüyüş, serotonin, dopamin ve endorfin gibi ‘iyi hissetme’ kimyasallarının salgılanmasını artırır. Aynı zamanda stres hormonu kortizolün düzeyini düşürür. Yani basit bir yürüyüş, beyinde doğal bir ‘antidepresan’ etkisi yaratır. Bu yüzden bazı araştırmacılar, yürüyüşü ‘hareket eden terapi’ olarak adlandırır.”

Demir, teknolojinin hareketsizliğe neden olduğunu ve bu durumun depresif ruh haliyle bağlantılı olduğunu da belirtiyor:

“Ekran başında geçen uzun saatler, beynin dopamin sistemini ‘kolay haz’a alıştırıyor. Yani sosyal medya bildirimleriyle minik mutluluklar yaşarken, yürüyüş gibi gerçek yaşam aktivitelerinden alınan haz azalıyor. Sonuç; daha çok ekran, daha az hareket ve daha sık depresif ruh hali… Bu kısır döngüyü kırmanın en etkili yolu, bedeni yeniden devreye sokmak.”

18 Kasım ‘Yürüyüşe Çıkma Günü’ için önerilerde bulunan Demir, adım atmanın zihinsel iyileşme açısından önemini şöyle aktarıyor:

“Bugün kendinize bir iyilik yapın. Telefonu sessize alın, kulaklığınızı takın ya da sadece sessizliği dinleyin. Bir adım atın. Sonra bir adım daha. Çünkü her adım, beyninize şu mesajı gönderir, ‘ben hâlâ buradayım, hâlâ hareket edebiliyorum’. Ruh sağlığını adım adım iyileştirmek isteyenlere küçük hatırlatma; yürümek bazen konuşmaktan bile iyileştiricidir.”

Viral oldu, denemeyen pişman! Hastalıklara karşı 'İtalyan penisilini' çorbası
Viral oldu, denemeyen pişman! Hastalıklara karşı 'İtalyan penisilini' çorbası
İçeriği Görüntüle

Kısacası, hem bedeni hem de zihni canlandırmanın en basit ve etkili yolu yürüyüşten geçiyor. Özellikle depresyon ve stresle başa çıkmak isteyenler için her adım, doğal bir terapi niteliği taşıyor.

Kaynak: BASIN BÜLTENİ