Eğitim hayatına dair yöneltilen soruya Kesal şu yanıtı verdi: “Ortaokul bitince Kuleli Askeri Lisesi sınavları için İstanbul’a gittik. Denizi ilk kez gördüğüm yıldır. Buraya geliş sebebim de İzmir’i çok sevmem. İzmir’e aşık olma nedenim diş hekimliği, tıp fakültesi değil. Ben 1975-1976 yıllarında Hava Harp Okulu sınavları için buraya geldim. Az daha pilot olacaktım, sol kulağım sakat çıktı. Pilot olacağım diye buraya geldim ama buraya aşık oldum. Fevzi Paşa Bulvarı’nda bir banka vardı. O bankada çalışan hemşehrimi bulmak için geldim ve İzmir’e aşık oldum. Sonra siyasal bilgileri kazandım. Harbiye ve mülkiye kapısından sonra tıbbiye kapısına da girdim. Orayı da bitirdim ve doktor oldum.”
Fuar kapsamında oyuncu ve yazar Ercan Kesal da hem imza günü etkinliği hem de söyleşiyle İzmirlilerle buluştu. Kesal, yeni kitabı İsim Şehir Film Romanı tanıttığı etkinlikte, edebiyat ve sinema üzerine düşüncelerini paylaştı.
Kesal, söyleşide Orhan Pamuk’un Masumiyet Müzesi romanından uyarlanan dizide rol aldığını belirterek, “Dizinin çekimleri yeni bitti. Orhan Pamuk da oynadı. Kemal karakterine ise Selahattin Paşalı hayat verdi. Çok iyi bir iş. Senaryosunu çok sevdim. Hem Masumiyet Müzesi’nin geçtiği apartmanı hem de benim karakterimin evinin olduğu mekânı İstanbul Balat’ta çektik. Dönem dizisi olduğu için zahmetli bir iş oldu. Bildiğim kadarıyla kurgusu sürüyor. Söylenilene göre uluslararası platformda seyredileceği için 30-40 dile çevrilecek iddialı bir iş” dedi.
Kesal, senaryosunu yazdığı ve Nuri Bilge Ceylan’ın yönettiği Bir Zamanlar Anadolu’da filmine dair soruları da yanıtladı. Meşhur “Muhtar” sahnesinin detaylarını anlatan Kesal, “Muhtar sahnesinde soba yanıyordu. Rahatladık ve kendimize geldik. Oyuncular da ekip de açtı. Arkadaşlar Kırıkkale’den kuzu eti getirmiş. Onları kavurmuşlar. Hayatımın en lezzetli etiydi. Yazdıklarımızın çoğunu oynadık. Doğaçlamayı başlatan Yılmaz Erdoğan’dır. O pasa giren de ben oldum. ‘Bu senaryoda yok’ demedim. Yönetmen de ‘Biz bunu yazmadık’ demedi. ‘Et on numara’, ‘Buna kokar derler’ kısımlarının hepsi doğaçlamadır. Sahnedeki gasilhane, göç ve morg meselelerini ise zaten yazmıştım” diye konuştu.
Morg sahnesini yazarken bir köy yardımlaşma derneği başkanıyla yaptığı sohbetten esinlendiğini aktaran Kesal, Bir Zamanlar Anadolu’da filminin sinema tarihi için özel bir yerde duracağını düşündüğünü ifade etti.
Yazarlık sürecini anlatan Kesal, okumanın yazmanın temel taşı olduğunu vurgulayarak, “Yazabilen birisi bu dünyada her şeyi yapabilir. Yazmak bir gerçekliği yeniden icat etmektir. Bunu yaparken sizden öncekilerin mirasını mutlaka didiklemeniz lazım. O mirasa sahip çıkmanız, o mirası üstlenmeniz ve bir mirasyedi gibi korkusuzca, pervasızca onu harcamalısınız. Çehov’un mirasının canına okuyun. Hepsini harcayın. Dostoyevski’den kalanların hepsini pervasızca harcayın. Suç ve Ceza’nın canına okuyun, onu birkaç kere harcayın. Karamazov Kardeşler’i yiyin bitirin. Çünkü onlar yeryüzünün size bedelsiz bağışladığı armağanlardır. Beni var eden Avanos Halk Kütüphanesi’dir. Ben oraya düşmeseydim bugün bunları size anlatma yetkisine sahip olamazdım” ifadelerini kullandı.
Kesal, hayat felsefesine dair bir soruyu ise şu sözlerle yanıtladı: “Kendinizi ikinci kez doğurabilirsiniz. Ben ailemin evladı olmaktan çok mutluyum ama bu benim tercihim değildi. Ben kendimi yeniden doğurmayı kitaplarla keşfettim.”
İZMİR KİTAP FUARI'NDA FESTİVAL HAVASI
İZKİTAP - 5. İzmir Kitap Fuarı, 18-27 Nisan 2025 tarihleri arasında Kültürpark’ta düzenleniyor. Onur konukları yazar ve çizer Behiç Ak ile felsefeci Wilhelm Schmid olan fuarda; Ahmet Ümit, Enver Aysever, İlber Ortaylı, Timur Soykan, Ayşe Tolga, Zeynep Altıok gibi pek çok isim de yer alıyor.
Fuara dair tüm bilgilere www.kitapizmir.com adresinden ulaşılabilir. Fuarın bir sonraki etabı ise 17-26 Ekim 2025 tarihleri arasında yine Kültürpark’ta gerçekleştirilecek.